Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/9-514 Esas 2005/552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2005/9-514
Karar No: 2005/552
Karar Tarihi: 28.9.2005

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/9-514 Esas 2005/552 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2005/9-514 E.  ,  2005/552 K.

    "İçtihat Metni"

     

    Mahkemesi

    :

    Ankara 9.İş Mahkemesi

    Günü

    :

    31.03.2005

    Sayısı

    :

    495-188

     

     

     

     

     

     

     Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.5.2003 gün ve 2003/708-989 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 10.02.2004 gün ve 2003/12822 E., 2004/1887 K. sayılı ilamı ile;

    (...Davacı harcırah alacağı talebinde bulunmuş, isteği mahkemece kabul edilmiştir.

    Davalı idareye başvuran davacı harcırah talep etmeden Şereflikoçhisar İlçesinden Ankara"nın Akyurt İlçesine atanmasını talep etmiş ve bu isteği işverence yerine getirilmiştir.

    Davacı dava dilekçesinde; 6245 sayılı Harcırah Kanununda atamaların harcırah ve yolluk verilmeden yapılamayacağının kurala bağlandığını belirterek alacak talebinde bulunmaktadır.

    Ancak, 12.12.2001 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 4726 sayılı 2002 Mali yılı Bütçe Kanununun “Kamu Harcamalarında Etkinliği Artırıcı Önlemler” başlıklı 6.maddesinin (g) bendinde “...başka yerlerdeki birimler arasında naklen ataması yapılanlar ile başka yerlerde sürekli veya geçici olarak görevlendirilenlere, harcırah talep etmediklerine ilişkin yazılı beyanda bulunmaları halinde, 6245 sayılı Harcırah Kanununda veya özel mevzuatlarında bu atama veya görevlendirmeler için öngörülen harcırah ödenmez...” denilmektedir.

    İlgili yasanın bu maddesiyle Harcırah Kanunu hükümlerine yeni bir değişiklik getirilmiş olmaktadır. Davacının atama ve nakil işlemleri 2002 yılında yapıldığına göre davacıya 2002 yılı Mali Bütçe Kanununun ilgili hükmü gereğince ödeme yapılması mümkün değildir. Bu nedenle davacı isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir...)

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

    TEMYİZ EDEN :Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI 

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, alacak istemine ilişkin olup, direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne uyuşmazlığa konu miktar 850.650.000-TL. den ibarettir.

    21.7.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiştir.

    Eldeki davada direnme kararının verildiği 31.3.2005 tarihinde, 5219 Sayılı Kanun’un temyiz sınırını bir milyar TL. olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve müddeabih bu sınırın altında olduğuna göre, direnme kararı kesin olup, temyizi mümkün değildir.

    Hal böyle olunca, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine 28.9.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara