Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/13-443 Esas 2005/463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2005/13-443
Karar No: 2005/463
Karar Tarihi: 13.7.2005

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/13-443 Esas 2005/463 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2005/13-443 E.  ,  2005/463 K.

    "İçtihat Metni"

     

    Mahkemesi

    :

    Kadıköy 6.Asliye Hukuk Mahkemesi

    Günü

    :

    9.3.2005

    Sayısı

    :

    4-127

     

     

     

     

     

     

     Taraflar arasındaki “tazminat “ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesince mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 8.12.2003 gün ve 1402 E, 1787 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 12.10.2004 gün ve 6492-12238 sayılı ilamı ile,

    (..Davacı, eczacı olduğunu ve davalı ile bir yıl süreli sözleşme imzaladıklarını, davalı kurumun elemanlarının ilaçlarını verdiğini; ancak davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini belirterek feshin iptali ile ödenmeyen ilaç bedellerinin ve kâr kaybının davalıdan alınmasını istemiştir.

    Davalı, sözleşmenin V bölüm 1.maddesi gereğince ihtilafların çözümünde kurumun bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu savunarak dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini dilemiştir.

    Mahkemece davalının yetki itirazının kabulüne, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Hukuk Muhakemeleri Usul Kanununun 10.maddesi mukavelenin icra olunacağı yer mahkemesinde de dava açılabileceği hükmünü öngörür. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin icra olunacağı yer davacının eczanesinin bulunduğu yer olan Kadıköy’dür. Öyle olunca bu sözleşmeden doğan davalara bakmaya davanın açıldığı Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.Sözleşmede belirtilen özel yetki kararlaştırması, davaya bakmaya yetkili olan genel yetkili mahkemenin yetkisini de kaldırmaz. Mahkemece bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...)

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili 

    HUKUK GENEL KURULU KARARI 

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    A-DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Tan Eczanesi sahibi ve mesul müdürü davacının, davalı Emekli Sandığı İstanbul Bölge Müdürlüğü ile akdetmiş olduğu 1.1.2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme gereği davalı kurum mensuplarına, kendi eczanesinden ilaç temin etmekle yükümlü eczane olarak görev yaptığını; davalı idarenin taraflar arasında aktedilen sözleşmeyi hiçbir maddi dayanağı ve mahkeme kararı bulunmadan, davacıyı ağır itham ve töhmet altında bırakan suçlar isnad ederek 7 yıl süreyle feshettiğini ileri sürmüş, davalı tarafından ödenmeyen 734.946.164 TL.fatura bedeli ile fesihten kaynaklanacak 35.000.000 TL.lık gelir kaybından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5.670.000.000 TL.nın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    B-DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ: Davalı Emekli Sandığı İstanbul Bölge Müdürlüğü vekili cevap dilekçesiyle, davaya bakmaya Kadıköy 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olmadığını; HUMK.nun 9.maddesinde belirtilen biçimde davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğunu; 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu’nun 1.maddesinde “Maliye Bakanlığına bağlı olmak ve bu kanunda yazılı emeklilik işlerini görmek üzere Ankara’da (T.C.Emekli Sandığı) kurulmuştur” hükmünün kabul edildiğini, tüzel kişiliğe sahip sandığın kanuni ikametgahının Ankara olduğunu; HUMK.nun 22.maddesinde tarafların, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı durumlarda yetkili mahkemeyi yetki sözleşmesi ile tespit edebileceklerinin belirtildiğini; tarafların imzaladıkları protokolde, bu protokol esaslarına göre yapılacak anlaşmanın uygulanmasından doğacak ihtilafların çözümlenmesinde kurumun bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını; bu itibarla genel yetki kuralı ve yetki sözleşmesine göre Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun açık olduğunu, davanın öncelikle yetki yönünden reddi gerektiğini; davanın reddini savunmuştur.

    C-YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Yerel mahkemece, her davanın, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, açıldığı tarihteki davalının ikametgahı mahkemesinde görüleceği; mahkemenin yetkisinin ilk itirazlardan olduğu; davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, taraflarca imzalanan protokol da dikkate alınarak yetki itirazının kabulüne, mahkemenin yetkisizliğine, dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştikten sonra dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    D-TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME: Davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece, davacının eczanesinin Kadıköy Yargı çevresinde bulunmadığı, İstanbul Bağcılar’da olduğu, Bağcılar’da müstakil adli teşkilat bulunduğundan bozma ilamının yerinde olmadığı; genel yetki kuralına göre, davalı kurumun temsil yetkisi olan Genel Müdürlük adresi Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili bulunduğundan, davacı yetkili mahkemeyi doğru göstermediğinden, yetki itirazı yerinde görülerek mahkemenin yetkisizliği yönünde direnme hükmü kurulmuştur.

    E-GEREKÇE: Yerel mahkeme ile Özel daire arasındaki uyuşmazlık, yetkili mahkemenin tayini noktasında toplanmaktadır.Sözleşmeden doğan bir dava, davalı veya vekili (davanın açıldığı zaman) orada bulunmak şartı ile sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabilir (HUMK.m.10) İlk olarak, bu şartın gerçekleşmesi (vekil o dava için tayin edilmiş olsa bile) vekilin dava dilekçesini rızası ile almış (tebellüğ etmiş) olmasına bağlıdır.

    HUMK.nun m.10 hükmünün uygulanabilmesi için hiç değilse, dava dilekçesinin davalıya sözleşmenin yapıldığı yerde tebliğ edilmiş olması şartı aranmalıdır. Sözleşmeden doğan davalar için yetki sözleşmesi yapılabilir. (Sözleşmede yetki şartı konabilir.) Bu halde, sözleşmeden doğan dava, davacının seçimine göre, davalının ikametgahı, sözleşmenin yerine getirileceği (veya yapıldığı) yer ve yetki sözleşmesi (şartı) ile yetkili kılınan yer mahkemelerinden birinde açılabilir.

    Bir gerçek veya tüzel kişinin başka bir yerde şubesi varsa, o şubenin işlemlerinden dolayı (yani o şubenin yapmış olduğu işlemlerden doğan uyuşmazlıklar için ) şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açılabilir. (HUMK.m.17)

    Şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kesin değildir.Şubenin işlemlerinden dolayı gerçek veya tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yerde (HUMK.m.9) veya şubenin bulunduğu yerde (HUMK.m.17) dava açılabilir. Şubenin bulunduğu yerde açılan dava (şubeye karşı değil) merkeze karşı açılır. Çünkü Şubenin (gerçek veya tüzel) kişiliği yoktur ve bu nedenle de taraf ehliyeti yoktur.

    Somut olayda, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshi nedeniyle davacı, feshin iptalini, ödemeyen ilaç bedellerini ve kâr kaybının davalıdan alınmasını istemiş, dava dilekçesi davalı tarafa sözleşmenin yapıldığı Emekli Sandığı İstanbul Bölge Müdürlüğü, Bostancı-İstanbul adresine tebliğ edilmiştir.

    Her ne kadar HUMK.nun 23/son maddesinde, yetkisizlik kararında., yetkili mahkemenin gösterilmiş olma zorunluluğu getirilmiş; eczane Bağcılar’da bulunduğu halde bozma ilamında Kadıköy Mahkemelerinin yetkili olduğu vurgulanmışsa da, sözleşmenin Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğünde yapılması, dava dilekçesinin davalı tarafa Bostancı’da tebliğ edilmiş olması karşısında, HUMK.nun 10.maddesi hükmünün yerine getirildiği kabul edilmiştir.

    Ayrıca sözleşmenin Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğünde yapılmış olması nedeniyle Emekli Sandığına karşı, Bölge Müdürlüğünün bulunduğu Kadıköy Mahkemelerinde dava açılması, HUMK.nun 17.maddesi hükmüne uygun bulunmaktadır.

    O halde Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenen bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının, yukarda belirtilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine 13.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Hemen Ara