Esas No: 2005/2-305
Karar No: 2005/338
Karar Tarihi: 11.05.2005
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/2-305 Esas 2005/338 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi |
: |
Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi |
Günü |
: |
16.02.2005 |
Sayısı |
: |
934-106 |
|
|
|
|
|
|
Taraflar arasındaki “boşanma“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karşıyaka 1.Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 4.5.2004 gün ve 2003/97 E, 2004/728 K. sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 15.9.2004 gün ve 2004/8759-9974 sayılı ilamı ile,
(...1-Dosyadaki yazılara ,kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle,anlaşmalı boşanma koşulları oluşmamış bulunmasına göre davacının tüm,davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının emekli olduğu ve sürekli gelirinin bulunduğu, birlik giderlerine katılması gerektiği düşünülmeden (TMK.md.186) davacı lehine de tedbir nafakası takdiri doğru bulunmamıştır...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
A-Davacının isteminin özeti: Davacı vekili, davalının evliliğin kendisine yüklediği hiçbir görevi yerine getirmeyip evliliği birtakım kişisel ihtiyaçlarını görmek olarak algıladığını, doktor olarak görev yapan davalının evin ve müşterek çocuklarının hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, davacının daha fazla sömürülmek istemediğini, aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu ileri sürerek boşanma kararı verilmesini, evlilik birliği içerisinde alınan ev ve arabanın yarısına denk gelen miktarda maddi tazminata, davacının hayatını genç yaşta dul olarak sürdürmek zorunda kalması nedeniyle manevi tazminata, müşterek çocuk ve davacı için nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-Davalının isteminin özeti: Davalı vekili iddiaların asılsız olduğunu, daha önce kendisi tarafından açılan davanın davacı kadının istememesi nedeniyle reddedilmesinden sonra tekrar bir araya gelmediklerini, sadece çocuğunu ziyaret ve ihtiyaçlarını görmek için bir araya geldiklerini ileri sürerek boşanma davasının kabulüne, tazminat ve nafaka davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
C-Yerel Mahkemenin kararının özeti: Yerel Mahkemece, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığı anlaşıldığından boşanma davasının reddine, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak dava tarihinden geçerli olmak üzere karar kesinleşinceye kadar davacı için 200.000.000 TL.,müşterek çocuk için ise 250.000.000 TL.tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
D- Temyiz evresi, bozma ve direnme: Taraf vekillerinin temyizi üzerine hüküm Yüksek Özel Dairece, yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur.
E-Gerekçe: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 186/3.maddesi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinden farklı olarak" Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar." şeklinde düzenlenmiştir. Oysa 743 sayılı TKM.nin 152.maddesi "Koca birliğin reisidir.Evin intihabı,karı ve çocukların münasip veçhile iaşesi, ona aittir" şeklinde idi. TMK. 186/3. maddenin gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, yeni düzenleme ile, eşlerin evlilik birliğinin giderlerine katılma konusunda eşitlik ilkesi öngörülmüş ve her iki eşin de giderlere güçleri oranında katılma zorunluluğu getirilmiştir.
Somut olayda, davacı emekli hemşire davalı ise pratisyen hekimdir. Tarafların aile birliğinin giderlerine güçleri oranında katılması gerektiğine, davacı kadın ile oturan müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmiş olmasına ve davacının düzenli geliri bulunmasına göre, davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi yasanın açık hükmüne aykırılık teşkil eder.
O halde Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire Bozma Kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalıvekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 11.05.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi