Esas No: 2018/4648
Karar No: 2021/4362
Karar Tarihi: 28.06.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/4648 Esas 2021/4362 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.03.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesinin iptali ile yeni merisçılık belgesi verilmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.01.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla borçlu ... aleyhinde Karaman 1. İcra Müdürlüğünün 2015/2529 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak ..."ın takip kesinleştikten sonra 25/11/2015 tarihinde vefat ettiğini, borçlunun babası ..."ın borçludan önce ölmesi nedeniyle babasından intikal eden miras payları üzerine haciz konulduğunu, borçlunun ölümü üzerine ise en yakın mirasçılarının Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/01/2016 tarihli ve 2015/1584 Esas 2016/108 sayılı kararı ile mirası reddettiklerini, mahkemenin ayrıca terekeyi iflas hükümlerine göre re"sen tasfiyeye tabi tutması gerekirken bu hususta bir karar verilmediğini, daha sonra ..."ın mirasçılık belgesinin çıkartılması için davalı ..."ın müracaatı üzerine Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/02/2016 tarihli ve 2016/262 Esas 2016/268 Karar sayılı ilamı ile ..."ın mirası 8 pay kabul edilerek 2 payının davalı ..."a, 3 payının davalı ..."a ve 3 payının da davalı ..."a verilmesi suretiyle mirasçılık belgesi düzenlendiğini, bu mirasçılık belgesine istinaden de davalıların ..."dan, ..."a kalan taşınmazları kendi üzerlerine intikal ettirdiklerini, borçlu Süleyman hiç yokmuş gibi Şevki"nin mirasından Süleyman"a hiç pay ayrılmamasının açık bir yasa ihlali olduğunu ve bu durumun Süleyman"dan alacaklı olan müvekkilini mağdur ettiğini belirterek, muris Şevki Ayan"a ait Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/02/2016 tarihli ve 2016/262 Esas, 268 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile mirası en yakın mirasçıları tarafından reddedilen borçlu Süleyman"a babası Şevki"den intikal eden miras hissesinin ne şekilde yansıtılacağını gösterir yeni bir mirasçılık belgesi verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiş; duruşmalara da katılmamışlardır.
İlk derece mahkemesince, borçlu muris Süleyman"a isabet edecek payın akıbetinin mirasçılık belgesinde gösterilmiş olsaydı dahi davacı alacaklının, Süleyman"ın hissesinden diğer mirasçılara isabet eden pay ile ilgili davalılardan bir hak talep edemeyeceği, bu nedenle davacının borçlu Süleyman"ın murisi ...."ın mirasçılık belgesinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, davacının alacağına kavuşabilmek için başvurması gereken hukuki yolun Süleyman"ın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talepli dava açmak olduğu, Karaman İcra Dairesinin 2015/2529 Esas sayılı dosyasında da davacıya bu hususta dava açmak üzere yetki belgesi verildiği, dolayısıyla mirasçılık belgesinin iptalini gerektiren bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçe gösterilerek istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1584 Esas, 2016/108 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; miras bırakanın ..., davacıların..."ın eşi... ile müşterek çocuklar...,...ve... olduğu, mirasın gerçek reddi istemli davada yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile muris ..."ın mirasının davacılarca kayıtsız şartsız reddolunduğunun tespitine karar verildiği ve hükmün 04/02/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/262 Esas, 2016/268 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde ise, ..."ın müracaatı üzerine düzenlenen mirasçılık belgesine göre muris ..."ın mirası 8 pay kabul edilerek; 2 payın ..."a, 3 payın ..."a, 3 payın ise ..."a aidiyetine ve verasetin bu şekilde sübutuna karar verildiği, kararın gerekçesinde ... mirasçılarının, Süleyman"ın mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerinden, muris Şevki"nin mirasında yok sayıldıkları hususuna yer verildiği görülmüştür.
4721 sayılı TMK"nın 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
Somut olaya gelince; davacının, muris ..."dan olan alacağının tahsili amacıyla takibe devam edebilmesi için borçlu Süleyman"dan önce ölen babası ..."ın usulüne uygun şekilde düzenlenmiş mirasçılık belgesinin temininde hukuki yararı bulunmaktadır.
Muris Şevki Ayan"ın Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/02/2016 tarihli ve 2016/262 Esas, 268 Karar sayılı ilamı ile düzenlenen mirasçılık belgesinde ise, oğlu Süleyman"ın mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedilmesi nedeniyle sadece Süleyman"ın en yakın mirasçıları dışındaki kişilerin mirasçı olarak gösterilmesi doğru değildir.
Öte yandan, TMK"nın 612. maddesi hükmü gereğince, muris ... ın mirası en yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedilmiş olduğundan, reddin tespitini yapan sulh hukuk mahkemesince terekenin resen tasfiye edilmesi gerekmektedir.
O halde mahkemece, muris... ile yasal mirasçıları arasında ırs ilişkisini tam ve doğru olarak gösteren mirasçılık belgesinin düzenlenebilmesi için Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/02/2016 tarihli ve 2016/262 Esas, 268 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile murisin usulüne uygun şekilde yasal mirasçılarını ve paylarını gösteren mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, ayrıca hüküm kurulurken terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi için sulh hukuk mahkemesine bildirimde bulunulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle ve hatalı olarak düzenlenen mirasçılık belgesinin geçerli olmasını sağlayacak şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK"nın 373/1. maddesi gereğince davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA; karardan bir örneğin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 28.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.