Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/481 Esas 2020/927 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/481
Karar No: 2020/927
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/481 Esas 2020/927 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, davacı şirketin alacaklı olduğu alacakta haciz kararı alınmasına rağmen dosya alacağı üzerinde haciz olmasına rağmen borçlu tarafından yapılan ödemenin dosyanın alacaklısı ve davacının borçlusuna ödendiği ve ödemenin iade edilmediği belirtilerek maddi zararın tazmin edilmesi istenmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtayca incelenen dosyada, davacının alacağını tahsil edememesinde bir miktar kusurlu olduğu kabul edilerek zarar kapsamının belirlenmesine rağmen borçlu tarafından mal beyanında bildirilen araçların değerinin belirlenmesi, davacının alacağını karşılamaya yeterli olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği ve buna göre TBK'nın 52. Maddesi gereğince davalı yararına daha yüksek miktarda indirim yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. İlgili kanun madde isimleri: İcra İflas Kanunu'nun 5. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi.
4. Hukuk Dairesi         2018/481 E.  ,  2020/927 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/05/2016 gününde verilen dilekçe ile İİK"nın 5. maddesinden kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/09/2017 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 12/12/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, İİK’nın 5. maddesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili,... Ltd. Şti ve Ömer Tecimen’in davacıya olan borcu nedeniyle Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/35242 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, alınan ihtiyati haciz kararına istinaden borçlu şirketin alacaklı konumunda olduğu Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/34274 esas sayılı dosyasında mevcut alacak üzerine 24/07/2015 tarihinde haciz konulduğunu ve bu dosyanın borçlusu tarafından 27/07/2015 tarihinde icra dosyasına ödeme yapıldığını, dosya alacağı üzerinde haciz bulunmasına rağmen yapılan bu ödemenin dosyanın alacaklısı ve davacının borçlusu olan şirketin vekiline ödendiğini, ödemenin de iade edilmediğini, dosya alacağı üzerinde haciz olması nedeniyle alacaklıya hiçbir ödeme yapılmaması gerekirken icra müdürünün hatalı işlemi nedeniyle davacının alacağını tahsil edemediğini belirterek oluşan maddi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş; duruşmalarda davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemece; alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükme karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından borçlular ... Ltd. Şti ve Ömer Tecimen aleyhine Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/35242 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, alınan ihtiyati haciz kararına istinaden borçlu şirketin alacaklı konumunda olduğu Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/34274 esas sayılı dosyasında mevcut alacak üzerine 24/07/2015 tarihinde haciz konulduğunu, borçlulardan Ömer Tecimen tarafından 07/08/2015 tarihinde mal beyanında bulunduğu ve borçlu şirkete ait olan iki adet aracın malvarlığı içerisinde olduğunun bildirildiği,.. Tic. Ltd. Şti’nin alacaklı olduğu Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/34274 esas sayılı dosyanın borçlusu tarafından 27/07/2015 tarihinde icra dosyasına ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin bir kısmının dosyanın alacaklısı ve davacının borçlusu olan şirketin vekiline ödendiği, kalan kısmının ise davacının haczine istinaden Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/35242 esas sayılı dosyasına gönderildiği anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan 15/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacının alacaklı olduğu miktardan yapılan ödeme mahsup edildikten sonra, davacının alacaklı olduğu icra dosyasına borçlulardan... tarafından mal beyanında bulunulduğu ve iki adet aracın beyan edildiği, davacı tarafından bu araçlar üzerine haciz konulmasının talep edilmediği gibi borçlunun alacaklı olduğu icra dosyasına haciz işlemi uygulamak dışında alacağını tahsil etmek için başkaca bir yola başvurulmadığı, bu nedenle alacağın tahsil edilememesinde davacının da TBK’nın 52. maddesi gereğince müterafik(bölüşük) kusuru olduğu belirtilerek %25 oranında kusur indirimi yapılmış ve zarar kapsamı bu şekilde belirlenmiştir.
    Mahkemece, davacının alacağını tahsil edememesinde bir miktar kusurlu olduğu kabul edilerek zarar kapsamını belirleyen bilirkişi raporuna itibar edilmesi dosya kapsamı itibarıyla usul ve yasaya uygundur. Ancak borçlu tarafından mal beyanında bildirilen araçların değerinin belirlenmesi, davacının alacağını karşılamaya yeterli olup olmadığının tespit edilmesi ve buna göre TBK’nın 52. Maddesi gereğince davalı yararına daha yüksek miktarda indirim yapılması gerekir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 26/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara