Taraflar arasındaki "mülkiyet tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.6.2005 gün ve 2004/350-2005/218 sayılı kararın incelenmesi davalılardan R..T..tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 6.10.2005 gün ve 3198-2947 sayılı ilamı ile, (...Dava niteliği içeriği itibariyle taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların aidiyetinin tesbitine ilişkindir.
Tapuda kayıtlı taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasına konu olduğu belirlenen ..ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların davacılar tarafından meydana getirildiği, mahkemece yapılan keşif, uygulama toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre davalı R.. T..’nın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, hüküm yerinde dava niteliği dikkate alındığında 124 ada 70 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların davacılar tarafından meydana getirildiği dikkate alınarak muhtesatların davacılara ait olduğunun tesbitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken dava konusu muhtesatın arsa payına olan değer oranlaması hakkında da karar verilmiş olması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılardan İ.. A..
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, muhtesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir.
Davacılar, ..parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın, taşınmaza 1/3 oranında paydaş olan babaları İsmet tarafından yapıldığını ileri sürerek taşınmazın diğer paydaşlarına karşı açtıkları davada, binanın mülkiyetinin babalarından intikalen kendilerine ait olduğunun; ayrıca, binanın değerinin, arsanın değerine oranının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Bir kısım davalılar duruşmada davanın reddini cevaben bildirmişler; mahkemece, davacıların payları oranında davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm, davalı R.. T..’nın temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü yönünde verilen direnme kararını, ilk kararı temyiz etmeyen davalı İ.. A.. temyize getirmiş bulunmaktadır.
Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında, esasa girilmeden önce, ilk hükmü temyiz etmeyen davalı İ.. A..’ın direnmeyi temyizinin mümkün bulunup bulunmadığı ön sorun olarak incelenmiştir.
Bilindiği üzere, ihtiyari dava arkadaşlığında, ilk hükmü temyiz etmemiş olan dava arkadaşı, diğer dava arkadaşlarının temyizi üzerine verilen bozma kararından yararlanamaz. Çünkü ilk hüküm, hükmü temyiz etmemiş olan ihtiyari dava arkadaşı bakımından kesinleşmiştir.
Bu durumda eldeki davada ilk kararı temyiz etmeyen davalının direnme kararını temyize hakkı bulunmamaktadır. O halde davalı İ.. A..’ın temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı İ.. A..ın TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcın iadesine, 20.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.