Taraflar arasındaki “alacak“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Nazilli 1.Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.03.2005 gün ve 2003/840 E. 2005/118 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 09.03.2006 gün ve 2005/21169 E. 2006/5835 K. sayılı ilamı ile, (...Davacı, ziraat mühendisi olduğunu, davalı ile aralarında noterden yaptıkları 16.5.2002 tarihli sözleşme ile davalı işverene ait ekmek fırını işyerinde sorumlu teknik müdür olarak, asgari ücretle çalıştığını, ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek ücret alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı işveren ise cevabında; davacının, ekmek fırınına sorumlu teknik müdür olarak atandığını, ancak davacının fiilen çalışmadığını, ücrete hak kazanmadığını reddini talep etmiştir.
Dosyada mevcut TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının 2.7.2002 tarihli belgesinden de anlaşılacağı üzere davacı ziraat mühendisi olarak “sorumlu yönetici belgesine” sahiptir. Taraflar arasında Noterden yapılan 16.5.2002 tarihli sözleşme ile davacı, davalı işveren tarafından fırın işyerine sorumlu teknik müdür olarak atanmıştır. Bu sözleşme ile davacı artık kanun, tüzük ve yönetmeliklerin kendisine yüklediği sorumluluk ve vecibeleri üstlenmiştir. Bu tarihten itibaren davacı sözleşmede belirlenen asgari ücrete hak kazanmıştır. Davalı işveren sözleşmeyi feshettiğini ileri sürmediği gibi yazılı bu sözleşmenin aksine yazılı bir delil ve belge sunmamıştır. Bilindiği üzere iş hukukunda işçiye hak ettiği ücretin ödendiğini ispat yükümlülüğü işvene aittir. Davalı işveren ücretin ödendiğine dair yazılı bir belgede ibraz etmemiştir. Bütün bu nedenlerle davacının talep ettiği ücret alacağı mahkemece bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ücret alacağı isteğinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.