Esas No: 2006/20-633
Karar No: 2006/643
Karar Tarihi: 11.10.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/20-633 Esas 2006/643 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Pozantı Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2006
NUMARASI : 2006/4-18
Taraflar arasındaki “Kadastro tespitine itiraz “ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pozantı Kadastro Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.11.2004 gün ve 1996/79 E. 2004/107 K. sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 15.9.2005 gün ve 2005/5245 E. 2005/10358 K. sayılı ilamı ile, (...Kadastro sırasında,..Köyü ..ada ..parsel sayılı 30.994 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarafların miras bırakanı ölü G.. G.. adına tespit edilmiştir davacı gerçek kişi, çekişmeli taşınmazın taksim neticesinde kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır.Mahkemece yargılama sırasında Orman Yönetimi ve Hazine davaya dahil edilmiş, yapılan inceleme neticesinde orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ile davalı gerçek kişiler ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1975 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1994 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
1)Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden;
Davaya dahil edilen Hazine mahkemece verilen hükmün lehine olduğunu düşünerek Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği Muhakemat Genel Müdürlüğünün 25.2.2005 tarih 1847 sayılı yazısı ile temyizden vazgeçmiştir. Her ne kadar, gerçek kişiler arasında açılan davaya dahil edilmiş ise de, katılımı olmadığından ve bu aşamada davada taraf sıfatı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2)Davacı ve davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarına gelince;
a)Davacı çekişmeli taşınmazın miras bırakan G.. G..l adına tesbit edildiğini; ancak, diğer mirasçılar ile yapılan taksim neticesinde çekişmeli taşınmazın kendisine kaldığı iddiası ile bu davayı açmıştır.Ancak, toplanan deliller, tanık ve yerel bilirkişi beyanlarından taraflar arasında taksimin varlığına ilişkin beyan olmadığı ve davacının iddiasının ispatlanamadığı anlaşıldığından davacının bu husustaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b)Sair temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmaz tarafların ortak miras bırakanı G.. G.. adına kadastroca tespiti yapılmış davalılar hazine ve Orman Yönetimi yapılan bu tesbite karşı süresinde itiraz ederek dava açmadıkları gibi davacı tarafından açılan davaya da 3402 sayılı Yasanın 26/D maddesi uyarınca katılmamışlardır.Somut olayda, 3402 sayılı Yasanın 30/2 maddesinde anılan koşullarda mevcut değildir.Mahkeme gereği olmadığı halde, aşınmazın niteliğini göz önünde bulundurarak Hazine ve Orman Yönetimini davaya dahil etmiştir.Bu durum, Hazine ve Orman Yönetimine gerçek anlamda davalı ve davacı sıfatı vermez.Yapılan yargılamada dava konusu parselin bir bölümünün kesinleşen orman sınır içinde kaldığı geriye kalan bölüm üzerinde de çeşitli yaşlarda orman ağaçlarının bulunduğu kişilerin zilyetliklerinin söz konusu olmadığı gerekçe gösterilen çekişmeli 270 parselin tamamının orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Hazine ve Orman Yönetiminin dava sonuçlanıncaya kadar usulen davaya katılma olanağı mevcuttur.Böyle bir katılım bulunmadığına göre davasını ispatlayamayan davacı gerçek kişinin davasının bu aşamada reddine karar verilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılardan A..ve A..G.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.