Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/11-617 Esas 2006/642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/11-617
Karar No: 2006/642
Karar Tarihi: 11.10.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/11-617 Esas 2006/642 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2006/11-617 E.  ,  2006/642 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Balıkesir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24/05/2006
    NUMARASI : 2006/110 E- 180 K.

    Taraflar arasındaki “muarazanın men"i“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.06.2004 gün ve 2003/562 E- 2004/539 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 08.12.2005 gün ve 2004/12958-2005/12044 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, davalının saha ve işletme izin belgesi sahibi olduğu maden sahasını 21.12.1999 tarihli sözleşme ile rödövans karşılığı davalısı F. K.a kiraladığını, bu şahsın da yine sözleşmenin 1"nci maddesine dayanarak işletmeyi 23.10.2002 tarihli sözleşme ile müvekkiline kiraladığını, ayrıca müvekkili ile davalı arasında da tarihsiz bir sözleşme imzalandığını, sözleşme çerçevesinde davacının tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının vekaletname vermemesi ve sevk irsaliyesi düzenlememesi sonucunda müvekkilinin iş yapamaz duruma geldiğini, zira, yasa gereğince irsaliyelerin ya işletme sahibinin yada onun vereceği vekaletname ile düzenlenmesi gerektiğini, sözleşme gereğince sahaya büyük miktarda yatırım yapıldığını, alınan duyumlara göre de davalının işletme hakkını 3 ncü şahıslara kiralama peşinde olduğunu ileri sürerek, davalının sözleşmeye uyması yönünden muarazanın önlenmesini, olmadığı takdirde fazlası saklı kalmak kaydıyla 10 Milyar TL. maddi zararın davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında rödovans karşılığı sözleşmenin yapıldığını ancak, davacının sözleşmenin 4"ncü maddesinde öngörülen rödovansı 5"nci maddede belirtilen sürede ödemediği gibi, 16"ncı madde gereğince sondaj bedelleri karşılığı verilmesi gereken iki adet bononun da verilmediğini, keza sözleşmenin 6"ncı maddesinde öngörülen rödovans bedelininde belirtilen sürede ödenmediğini, tarihsiz sözleşme ile de 500.000.000 TL.nin müvekkiline, 4.000.000.000 TL.nin ise müvekkilinin borçlu göründüğü icra dosyasının ödenmediğini, davacının herhangi bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Asli müdahiller T..T.. ve ...Ayakkabı Ltd. Şti. vekili, davacının sözleşme ile aldığı işletme hakkına dayalı olarak müvekkili T.. ile ayrı bir ortaklık sözleşmesi imzalayarak hakkının %40’ını Tacettin’e, %30’unu diğer müvekkiline de devrettiğini, maden sahasına yatırımların müvekkillerince yapılmasına rağmen davacının kötüniyetli olarak “işletme yetkili “ vekaletnameyi geri alarak T..’i vekaletten azlettiğini ileri sürerek, maden ocağının işletilmesinin kayyıma bırakılmasını ve işletme hakkının %40’ının T..e %30’unun da müvekkili şirkete ait olduğunun tespitini istemiştir.
    Müdahil ... Ltd. Şti. vekili, Maden Dairesi nezdinde maden çıkarma hak, yetki ve sorumluluğun müvekkili şirkete ait olduğunu, davalı yanında müdahale talebinin kabulünü ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, maden işletme ruhsatının davalıya ait olduğu, davalının 21.12.1999 tarihinde dava dışı F..K.. ile harici rödovans sözleşmesi imzaladığı, davacının müdahil Tacettin ile ocaktan çıkacak kömürün %40’ının Tacettin’e, %30’un ise davacıya ait olacağının kararlaştırıldığı, ancak, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 16.06.2003 tarihinde davalı ile diğer müdahil ...Ltd. Şti. arasındaki rödovans sözleşmesini kabul ettiği, bu durumda her ne kadar davalı, davacı ve dava dışı F.. K..arasında yapılmış bir sözleşme var ise de bu sözleşmenin Maden Yasası’nın 38"nci maddesi gereğince maden siciline tescil ettirilmediği, bu nedenle sözleşmenin davalıyı ve Maden Dairesi’ni bağlamadığı yasaya göre tescil edilmemiş kira sözleşmesine dayanılarak davacı ile müdahil T..arasındaki ortaklık sözleşmesinin müdahile herhangi bir hukuki koruma sağlamayacağı, yasaya uygun olarak yapılmamış sözleşmeye dayanılarak davalıdan herhangi bir talepte bulunulamayacağını, zira, halin icabına göre bu işleri yapan davacının Yasa’ya göre rödovans sözleşmesinin ne şekilde yapılacağını bilmesinin gerektiği gerekçesiyle davacının ve müdahil T..’in davalarının reddine, müdahil ...Ltd. Şti.nin davasının kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dilekçesinde davalının rödovans sözleşmesine aykırı davrandığı,sözleşme konusu maden sahasının işletme hakkının 3.şahsa devretmeye yeltenildiği ileri sürülerek, öncelikle davalının sözleşmeye uyması yönünde muarazanın giderilmesi istenmiştir.
    Dava tarihinden önce davalı yan, müdahil ....Ltd.Şti ile aynı maden sahasının işletme hakkının devri sözleşmesi imzalamıştır.Bu sözleşme 16.06.2003 tarihinde maden siciline tescil edilmiştir.Bu durumda Maden Kanunu’nun 38.maddesi gereğince tescil edilen bu hakka dayalı olarak müdahil şirketin sahayı işletme hakkı doğmuş olduğuna göre eldeki dava müdahil ...Ltd.Şti’ni de etkileyeceğinden hakkında dava açılması için davacıya süre verilmesi,dava açıldığı takdirde birleştirilerek görülüp sonuçlandırılması gerekir iken,yazılı gerekçeyle yargılamaya devam ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemekle kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Yargılama sırasında ... Ltd.Şti. maden sahasının davacıya teslimi konusunda verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminde bulunmuştur.Bu talep bir dava değildir.Mahkemece ... Ltd.Şti.nin açtığı bir dava bulunmamasına rağmen tedbir kararının kaldırılması talebinin dava olarak değerlendirilerek davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuş olması da bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı,taleplerini dava dışı F..K..ile imzaladığı sözleşmeye ve bu sözleşmeye dayalı olarak ta ....Ltd.Şti. ile imzaladığı tarihsiz rödovans sözleşmesine dayandırmıştır.
    Her şeyden önce davanın hukuki nitelemesinin doğru biçimde yapılması zorunludur. Hukukumuzda rödovans sözleşmelerine ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.Bu sözleşmeler yerleşik Yargıtay uygulamalarında BK’nun hasılat kiralarına ilişkin 270 ve devam eden ilgili maddeleri hükümleri çerçevesinde değerlendirilmektedir.(Dairemizin 23.03.1998 tarih ve 1998/394-1918 sayılı ilamında da önceden imzalanan ve bilahare maden siciline tescil edilen iki ayrı sözleşmeye dayalı talepler açısından maden siciline kayıtlı sözleşme dışındaki sözleşme hükümlerinin de tarafları bağlayıcı olduğu belirtilmiştir.)Taraflar arasındaki sözleşmenin maden siciline tescili zorunluluğu bulunmayıp,tescil ancak madendeki devlet hakkının takibi açısından hüküm ifade etmektedir. O halde mahkemece herhangi bir şekil şartına tabi olmayan rödovans sözleşmesine dayalı davacı taleplerinin değerlendirilmesi gerekir iken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan Maden Kanunu’nun 38.maddesine göre sözleşmenin maden siciline kaydedilmediği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     




     

    Hemen Ara