Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/12-472 Esas 2006/476 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/12-472
Karar No: 2006/476
Karar Tarihi: 28.6.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/12-472 Esas 2006/476 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tunceli İcra Hukuk Mahkemesi'nin verdiği bir kararın incelenmesi sonucunda Yargıtay, kamu alacakları için uygulanan en yüksek faiz oranının sadece kesinleşmiş kamulaştırma bedelleri için geçerli olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, takip dayanağı ilamın kesinleşme tarihine kadar bütçe kanunlarında yer alan yıllar ve oranlar gözetilerek faiz oranı talep edilebilmektedir. Ancak kesinleşme tarihinden sonra Anayasa'nın 46/son maddesindeki değişikliğe göre en yüksek faiz oranı üzerinden faiz istenebilmektedir. Ayrıca, BK.nun 84.maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için borçlunun faizi ve masrafları ödememede gecikmemiş olması gerekmektedir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi yetersiz olduğu için direnme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: Anayasa 46/son, BK.nun 84.maddesi, H.U.M.K.nun 429.Maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2006/12-472 E.  ,  2006/476 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tunceli İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/04/2006
    NUMARASI : 2006/8-23

    Taraflar arasındaki "icra emrinin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tunceli İcra Hukuk Mahkemesince davanın  reddine  dair verilen 8.12.2005 gün ve 2005/73-90 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay  12.Hukuk Dairesinin 15.2.2006 gün ve 1893-2515 sayılı ilamı ile, (...Anayasa"nın 4709 Sayılı Yasa ile değişik 46/son fıkrası hükmüne göre kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması talep edilebilir. Bir başka anlatımla henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanmaz. Anayasa"nın 46/son maddesindeki değişikliğin ilamın kesinleşmesinden itibaren uygulanabileceği hesaplamada nazara alınmalıdır. İcra Mahkemesince takip dayanağı ilamın kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Yasa hükümleri doğrultusunda (Bütçe Kanunlarında yer alan yıllar ve oranlar gözetilerek) faiz oranı talep edilebileceği, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasa"nın 46/son maddesindeki değişikliğe göre kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faiz istenebileceği gözetilerek anlaşmazlığın çözümü gerekir.
    Alacaklı vekili takibinde, BK.nun 84.maddesinde dayanarak bakiye kalan alacak ile bunun Anayasa 46/son madde hükmüne göre ödeme tarihine kadar işleyecek faizini talep etmiştir. BK.nun 84.maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için borçlunun faizi ve masrafları ödememede gecikmemiş olması zorunludur. İcra Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun değildir. Mahkemece alacaklı tarafın aynı ilam ile ilgili olarak yapmış olduğu tüm ödemeler ödeme tarihleri itibari ile incelenerek ilamda belirtilen asıl alacak dikkate alınmak suretiyle yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan düşülmesi, böylece BK.nun 84.maddesinin uygulanması suretiyle toplam alacak başlangıçtaki ilk ödemeden itibaren hesaplanıp alacaklının bakiye bir alacağının kalıp kalmadığının tesbiti gerekir. Bakiye alacağın mevcudiyeti halinde bu alacağın 46/son maddesine göre faiz hesabı yapılması için bilirkişiden yeniden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA,   28.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara