Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Katma Değer Vergisi Kanunu"nun 1/3-d maddesine göre; müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Burada satılan malın ait olduğu kişinin KDV mükellefi olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Kanun koyucu tarafından bu yerlerdeki satışlar özelolarak KDV"ye tabi tutulmuştur. KDV Kanunu"nun 40.maddesine 4108 Sayılı Kanunla eklenen (5) numaralı fıkra ile Kanunun 17.maddesinin l.fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı"na yetki verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu yetki çerçevesinde Kanunun 1/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin, bu satışlarıyla ilgili KDV"nin beyan ve ödenmesi ile ilgili işlemleri, KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalara uygun yürütülür. Bu bağlamda 48 seri no"lu KDV genel tebliğinin (D) bölümünde;
İcra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu, İcra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan KDV"nin en geç ilgili mevzuatı uyarınca bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödeneceği ve satışa ait KDV"nin bu süre içinde beyan edilerek ödenmemesi halinde tesliminin gerçekleştirilmeyeceği açıklamasına yer verilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenlemelerde göstermektedir ki, icra dairesinde ihale gerçekleştirildikten sonra icra dairesi, KDV"nin tarh ve tahakkuk işlemlerinin bu verginin mükellefi sıfatı ile yürütmektedir. İcra dairesinin verginin mükellefi sıfatı ile yaptığı işlemlerden doğan ihtilaflarının çözüm yeri de vergi mahkemeleridir.
O halde icra mahkemesince yargı yolu nedeni ile şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18.40.TL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 25/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.