Esas No: 2021/8755
Karar No: 2022/2948
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/8755 Esas 2022/2948 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/8755 E. , 2022/2948 K.Özet:
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ancak alacaklı tarafından dayandırılan belgelerin İİK'nın 68. maddesi anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden dolayı davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir. Ayrıca, borçlu dosya borcuna mahsuben alacaklıya 12 adet senet vermiş olduğu için itirazın kaldırılması talebinin yerinde olmadığına karar verilmiştir. İİK'nın 68/1. maddesi gereğince talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse alacaklının İİK'nın 68/1.maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur. Sonuç olarak, alacaklının temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onaylanmıştır.
İİK'nın 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse alacaklının İİK'nın 68/1.maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına g
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece alacaklının itirazın kesin kaldırılmasını isteyebilmesi için alacağını, imzası ikrar edilmiş adi senet, imzası noterlikçe onaylı senet veya resmi dairelerin ve yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgeler ile ispat etmesi gerektiği, ancak alacaklının dayandığı haciz tutanağı ve protokolün, İİK'nın 68. maddesi anlamında kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nın 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK.nın 68/1.maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur.
Dosyanın incelenmesinde alacaklı her ne kadar İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelerden birine dayanmıyor ise de, borçlu yanca İcra Müdürlüğü’ne sunulan 03.09.2020 tarihli borca itiraz dilekçesinde, alacaklı vekilinin hesabına 40.000,00-TL ödeme yapıldığı ve borca karşılık 12 adet senet alındığı yönünde beyanda bulunulmuş olmakla, borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını "ödeme olgusuna" dayandırdığına göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemece incelenmesi sırasında, alacaklının artık İİK'nın 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan "hukuki ilişki ve borçtur". Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü bu doğrultudadır (Hukuk Genel Kurulu'nun 4.12.1985 tarih 12/27-984 sayılı kararı).
Bu durumda ödeme iddiasının İİK.nın 68. maddesinde sayılan belgelerle ispat külfeti borçlu tarafa düşmektedir.
Somut olayda 26.08.2020 tarihli ve taraflarca delil olarak sunulan protokolün incelenmesinde; borçlu tarafından, dosya borcuna mahsuben alacaklıya 12 adet senet verildiği ve protokole senetlerin tek tek yazıldığı, senetlerden birinin vadesinde ödenmemesi halinde tüm senetlerin muaccel hale geleceği ve icra takibine konu edileceği yönünde tarafların anlaştığı, dolayısıyla icra dosyası borcunun protokol doğrultusunda tecdit edildiği anlaşılmakta olup itirazın kaldırılması talebi yerinde değildir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince bu gerekçeyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 09/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.