Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/416 Esas 2022/3286 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/416
Karar No: 2022/3286
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/416 Esas 2022/3286 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2022/416 E.  ,  2022/3286 K.

    "İçtihat Metni"



    İTİRAZ EDİLEN KARAR :Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 23/11/2021 gün ve 2021/10431 Esas, 2021/10474 Karar sayılı kararı.
    İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    KONUNUN ANLATIMI : ... 8. İcra Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli, 2010/134 Esas ve 2018/158 Karar sayılı hükmü ile, sanık ... hakkında Ticari şirket yöneticinin kasten alacaklıyı zarara uğratması ve Ticareti usulüne aykırı olarak terk etme suçlarından açılan davanın zamanaşımı süresi dolduğundan TCK'nın 66. maddesi gereğince düşürülmesine karar verildiği; müşteki vekilinin hükmü istinaf etmesi üzerine, yapılan duruşmalı inceleme neticesinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi'nin 12/03/2019 gün ve 2018/3326 E. 2019/977 K. hükmü ile, davanın düşürülmesine ilişkin hükmün kaldırılmasına; sanığın, İİK'nun 337/a, TCK'nın 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince taksitlendirmeli 3000 TL adli para cezası ve İİK'nun 333/a, TCK'nın 62/1, 52/2, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince taksitlendirmeli 4000 TL ve 5000 TL adli para cezalandırılmasına karar verildiği; sanık müdafii ve müşteki vekili tarafından mahkumiyet hükümlerinin temyiz edildiği, Yüksek Dairenizin itiraza konu ilamı ile; 5271 sayılı CMK'nun 286/2-d maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı cihetle, müşteki vekili ile sanık vekilince yapılan temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    İTİRAZ NEDENLERİ:5271 sayılı CMK'nın, temyiz edilemeyecek kararları düzenleyen, 286/2-d maddesinin Anayasa Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/71 E. 2018/118 K. sayılı kararıyla iptal edilmeden önceki hali;
    "...d) (Değişik : 6545 - 18.6.2014 / m.78) İlk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,...
    Temyiz edilemez." şeklinde iken,
    15.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/71 E. 2018/118 K. sayılı kararıyla; CMK'nın 286/2-d maddesi; Bölge Adliye Mahkemelerince sanık hakkında ilk defa verilecek mahkumiyet kararlarına karşı üst derece yargı denetimi (temyiz) yolunun kapatılmasının, AİHS'ye ek 7. nolu protokole ve Anayasa'nın 36. maddesine aykırı olması gerekçesiyle iptal edilmiştir.
    İptal kararı üzerine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d maddesinin son hali;
    "...d) İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
    ... Temyiz edilemez." şeklinde düzenlenmiştir.
    7165 sayılı kanunla yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d maddesinde yer alan; sanık hakkında ilk kez Bölge Adliye Mahkemelerince kurulacak mahkumiyet hükümlerinin, CMK'nın 272/3. maddesi kapsamı dışında kalması kaydıyla, temyiz yoluna dair istisnalardan hariç tutulmasına dair hüküm, CMK'nın 286/2. maddesinde yer alan tüm temyiz istisnalarına yönelik maddeye yeni ve farklı bir ölçüt getiren, sonradan yürürlüğe giren ve özel bir hüküm niteliğinde "istisnanın istisnası" olarak yorumlanması gereken bir hükümdür. Dolayısıyla, 7165 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d maddesinin yürürlüğe girdiği 28.02.2019 tarihi ve sonrasında; temyiz yolu açık olan kararlar içerisine; ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve CMK'nin 272/3. maddesi kapsamı dışında kalan mahkumiyet kararları da eklenmiştir. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin 18/10/2021 tarihli, 2021/24109 E., 2021/12742 K. Sayılı ilamı da bu doğrultudadır).
    Buna göre, 7165 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 28/02/2019 tarihinden sonra verilen ve CMK'nın 272/3. maddesi kapsamı dışında kalan ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi'nin 12/03/2019 gün ve 2018/3326 E. 2019/977 K. sayılı mahkumiyet hükümlerine yönelik esastan temyiz incelemesi yapılması gerekirken temyizi mümkün olmadığı cihetle yazılı şekilde temyiz istemlerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir.

    SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
    1) Yüksek Dairenizin itiraza konu 23/11/2021 gün ve 2021/10431 Esas, 2021/10474 Karar sayılı ilamının CMK'nın 308/2-3 maddesi kapsamında itirazımıza binaen ESASTAN İNCELENMESİ,İtirazımızın yerinde görülmeyip reddi halinde yukarıda arz ettiğimiz itiraz nedenlerimizin bir kez de CMK 308/1-3 maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunca tartışılması ve ilamın talebimiz doğrultusunda ESASTAN İNCELENMESİNE karar verilmek üzere dosyanın YÜKSEK YARGITAY CEZA GENEL KURULUNA tevdii itirazen arz ve talep olunur.
    İsteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 16/12/2021 tarih ve KD - 2019/45750 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 308/3. maddesi gözetilerek itirazın KABULÜNE;
    2-Dairemizin 23/11/2021 gün ve 2021/10431 Esas, 2021/10474 Karar sayılı kararının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    İlk derece mahkemesince her iki suç açısından şikayet tarihi üzerinden TCK 66. Maddede belirtili 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu, zamanaşımının durması ve kesilmesi sebeplerinin bulunmadığı gerekçesi ile sanığın TCK 66. Md gereğince davanın düşürülmesine dair karar verildiği, kararın istinaf edilmesi sonucu, Bölge Adliye Mahkmesince, istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın sübut bulan eylemlerinden dolayı mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    1-Sanığın üzerine atılı İİK’nun 337/a. maddesine muhalefet suçu yönünden yapılan değerlendirmede ;
    Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımının en son 12/03/2019
    tarihli mahkumiyet kararı ile kesildiği, bundan sonra zamanaşımını kesen başkaca bir sebep bulunmadığından,haciz tarihi olan suç tarihi 19/01/2010 tarihinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 19/01/2022 tarihinde inceleme sırasında dolmuş olduğunun anlaşılması,
    2-Sanığın üzerine atılı İİK’nun 333/a. maddesine muhalefet suçu yönünden yapılan değerlendirmede ;
    Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan,12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımının en son 12/03/2019 tarihli mahkumiyet kararı ile kesildiği, bundan sonra zamanaşımını kesen başkaca bir sebep bulunmadığından,takibin kesinleşme tarihi olan suç tarihi 21/07/2009 tarihinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 21/07/2021 tarihinde inceleme sırasında dolmuş olduğunun anlaşılması karşısında;
    KARAR:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğname içeriği yerinde görüldüğünden, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 2018/3326 esas ve 2019/977 karar sayılı kararına yönelik şikayetçi vekili ile sanık vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden bozmayı gerektirmiş, 5271 sayılı CMK'nin 302/2 ve 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Yasa ile değişik CMK'nin 304. maddeleri gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 2018/3326 esas ve 2019/977 karar sayılı kararının BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davaların ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE, 15/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara