Esas No: 2021/8007
Karar No: 2022/3473
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/8007 Esas 2022/3473 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/8007 E. , 2022/3473 K.Özet:
İcra takibinde borçlunun bakiye borç çıkartılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle icra müdürlüğünün bakiye borç işleminin ve uygulanan hacizlerin kaldırılması talep edilmiştir. Mahkeme ise, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda borcun sona ermediğini tespit etmiş ve şikayeti reddetmiştir. Ancak temyiz üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, hesaplama yapılırken ilave edilen icra inkar tazminatının yanlış hesaplandığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bu sebeple, yeni bir bilirkişi raporu alınarak hesaplama yapılması gerektiği hükmedilmiştir. Mahkeme kararı İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca bozulmuştur.
İİK'nun 366. maddesi: Yargıtay kanun yararına bozma kararını verirse, başka bir sonucu gerektiren veya verilmesi gereken kararın niteliği bakımından belirlenmiş bulunmayan bir konuda yeniden karar verilmesi için ilk derece veya temyiz mahkemelerine geri gönderir.
HUMK’nun 428. maddesi: Mahkeme kararları, usul ve esas bakımından temyiz incelemesi ve müzakeresi sonucunda, Yargıtay'ca; onayan veya bozan veya kısmen onayan veya kısmen bozan veya esasta onayan, fakat usul yönünden bozan veya esasta bozan ve yerine başka bir karar verilmesi gerekli görülen veya bozmaya konu olan kararı teyit eden veya yürürlükte kalan kararın infazını durduran veya koruyan kararlar halinde verilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun 18.3.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; icra müdürlüğünce yapılan 16.3.2016 tarihli dosya hesabında belirlenen tutarın dosyaya yatırılması ile dosyanın infaz edilmiş olmasına rağmen alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce borçluya bakiye borç çıkartılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün bakiye borç işleminin ve uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda 16.3.2016 tarihi itibariyle borcun sona ermediğinin tespit edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; 263.000,00 TL asıl alacak ve 7.306,36 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 270.826,36 TL alacak için takibe başlandığı, bu alacağa takip tarihinden itibaren % 23 oranından az olmamak üzere artan oranlarda faiz istendiği, borçlunun süresi içerisinde yaptığı borca itirazında yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.11.2013 tarih ve 2010/589 E. - 2013/352 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine ve itirazın 262.255,38 TL asıl alacak ve 2.331,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 264.586,54 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nce tazminat yönünden bozulduğu ve bozma üzerine verilen 22.3.2018 tarih ve 2017/829 E. - 2018/249 K.sayılı karar ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takibin toplam 264.586,54 TL üzerinden devamına, 105.834,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nce usul bozması yapıldığı ve verilen son 05.11.2020 tarih ve 2020/130 E. - 2020/578 K. sayılı karar ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takibin toplam 264.586,54 TL üzerinden devamına, 105.834,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak 63.500,76 TL’sinin temlik alan Sinan Sarı’ya, 42.333,85 TL’sinin ise temlik alan ...’a verilmesine hükmedildiği, hükmedilen icra inkar tazminatının tahsili için temlik alacaklısı Sinan Sarı tarafından aynı takip dosyasından icra emri düzenlendiği görülmektedir.
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 18.3.2016 tarihli olup, mahkemece bu tarih itibariyle bakiye dosya borcu bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, bu tarih itibariyle henüz hükmedilmemiş olan ve daha sonrasında zaten takip konusu yapılan icra inkar tazminatının da ilavesi ile hesaplama yapan 20.5.2019 tarihli ikinci ek bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsiz olup, şikayet tarihi itibariyle mevcut duruma göre hesap yapılacak şekilde yeni bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması cihetine gidilmiştir
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.