Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2241 Esas 2015/1010 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2241
Karar No: 2015/1010

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2241 Esas 2015/1010 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, uyuşturucu madde bulundurma suçunu işleyen bir sanığın hapis cezasını denetimli serbestlik tedbiriyle birlikte vermiştir. Ancak sanık tedbire uymadığından hüküm infaz edilememiştir. Daha sonra mahkeme, sanığın hapse çevrilecek şekilde cezalandırılmasına karar vermiştir. Kararın infaz aşamasında ise, verilen cezanın mahkeme kararına uygun olmadığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Karar ise, aynen infaza tabi olması nedeniyle dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98. ve 101/3. maddeleridir.
20. Ceza Dairesi         2015/2241 E.  ,  2015/1010 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : . Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm-Karar : 1-Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı
    2-Mahkumiyet kararının aynen infazı

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Hükmün infazı aşamasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı gerekçesiyle 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 7. fıkrası uyarınca verilen “hükmolunan cezanın infazına” ilişkin 15.07.2008 tarihli ek kararın, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi uyarınca verilen bir karar niteliğinde olması ve aynı Kanun’un 101/3. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle; itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 27.05.2015 tarihinde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
    (K.O)

    KARŞI OY GEREKCESİ
    15.07 2008 tarihli mahkumiyet hükmünün, temyize tabi olduğu düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. Dosyanın geçirdiği aşamaları şu şekilde özetleyebiliriz.
    1- 01.11.2006 tarihli iddianamede, sanıkta 17 gram esrar ele geçirilmesi nedeniyle TCK"nın 191. maddesinin tatbik edilmesi istenilmiştir.
    2- Mahkeme, 19.01.2007 tarihli karar ile TCK"nın 191/2. maddesi gereğince ""sadece"" denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar vermiş ve bunun yanında ayrıca hapis cezası tayin etmemiştir.
    3- Sanık, denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle Cumhuriyet savcılığı tarafından Mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine dosya yeniden ele alınmıştır.
    4- Mahkeme, dosya üzerinde yaptığı inceleme sonunda 15.07.2008 tarihinde ""TCK"nın 191/5. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasının infazına"" şeklinde karar vermiştir.
    5- Sanık tarafından, 15.07.2008 tarihinde verilen bu hapis cezasına itiraz edildiği halde, itiraz merciince ""sanığın itiraz dilekçesinin temyiz incelemesine tabi olduğu"" gerekçesi ile dosyayı Yargıtay"a göndermiştir.
    Sanığın, dilekçesi hakkında Yargıtay tarafından karar verilmesi gerekir. Şöyle ki;
    Çoğunluk görüşü tarafından ileri sürüldüğü üzere, aynen infaza ilişkin verilen kararların itiraza tabi olduğu tartışmasızdır. Ancak, aynen infaz kararından söz edebilmek için, daha önce verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunması gerektiğinde şüphe bulunmamaktadır. Halbuki, 15.07.2008 tarihinden önce verilmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından aynen infaz kararından söz edilmesi mümkün değildir.
    O halde, 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmaya dair 15.07.2008 tarihli ilk defa kurulan mahkumiyet hükmüdür ve aynen infaz kararı değildir. Bu kararda ""hapis cezasının infazına"" ifadesinin kullanılması, bu kararı ilk defa tesis edilmiş olan mahkumiyet kararı olmaktan çıkarmaz ve sanığın hakkı olan “Yargıtay"da inceleme yapılması” teminatından mahrum bırakamaz.
    Bütün bu veriler ışığında; 15.07.2008 tarihli hükümde, ""hapis cezasının infazına"" denilmiş ise de; daha önce verilmiş herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmadığından, 15.07.2008 tarihli karar ""İLK DEFA VERİLEN MAHKUMİYET"" olup, sanığın bu hükme yönelik isteğiyle ilgili olarak temyiz incelemesi yapılması gerektiği kanaatindeyim. 27.05.2015



    Hemen Ara