Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11922 Esas 2022/3816 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11922
Karar No: 2022/3816
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11922 Esas 2022/3816 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Borçlu şirket ve ipotek veren taşınmaz malikleri aleyhine bir bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı için Kula İcra Dairesi'nce başlatılan icra takibinde, borçluların alacağın fazla talep edildiği iddialarıyla takibin iptali talep edilmiş, ancak mahkeme tarafından reddedilmiştir. Borçluların istinaf başvurusu da esastan reddedilmiş, ancak mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, borçluların farklı iki takip dosyası için ayrı ayrı dava açtığı ve her dosyadan alınan bilirkişi raporunda hesaplamanın yanlış olduğu görülmüştür. Borçluların dava dosyalarının birleştirilmesi talebine ilişkin kararın ise esas hükümle birlikte temyizi mümkündür ve dosyalar arasında doğrudan bağlantı olduğu ve birleştirilerek sağlıklı sonuca ulaşılabileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve dosya ilgili mahkemeye gönderilmiştir.
Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Davaların birleştirilmesi” başlıklı 166. maddesi.
12. Hukuk Dairesi         2021/11922 E.  ,  2022/3816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı için asıl borçlu şirket ve ipotek veren taşınmaz malikleri aleyhine Kula İcra Dairesi’nin 2018/787 Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibinde, borçlular tarafından sair iddiaların yanı sıra hesap kat ihtarnamesindeki miktar ile icra emrinde talep edilen miktarın örtüşmediği, alacağın fazla talep edildiği ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece hesap kat ihtarnamesindeki borç miktarına süresinde itiraz edilmesi nedeniyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinde talep edilen alacağın hesap kat ihtarnamesindeki borç miktarını geçmediğinden bahisle şikayetin ve sair gerekçelerle itirazların reddine karar verildiği, karara karşı borçluların istinaf yoluna başvurmaları üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Kula İcra Dairesi’nin 2018/787 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde ; alacaklı ... T.A.Ş.'nin, kredi borçlusu ... Tarım..Ltd Şti ve ipotek veren taşınmaz malikleri Halil İbrahim ... ile ... aleyhine 2 .000.000,00 TL alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlattığı, takibe eklenen ve dayanak olarak gösterilen hesap kat ihtarnamesinin Kula 2. Noterliği’nin 11/10/2018 tarihli 2315 yevmiye numaralı belgesi olduğu, kat ihtarnamesinde farklı hesap numaralarına sahip kredilerden kaynaklı 1.833.433,30 TL bakiye borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir gün içinde ödenmesinin istendiği, devamında 320.826,39 TL gayrinakdi risk tutarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir gün içinde ödenmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılan incelemede, takip dosyasına eklenen 15/11/2016 tarihli 2.500.000,00 TL meblağlı genel kredi sözleşmesinin ... T.A.Ş. ile ... Tarım..Ltd Şti arasında imzalandığı, 18/11/2016 tarihli 7131 yevmiye numaralı ipotek senedi ile kredi borçlusu şirketin bankadan kullanmış olduğu kredi için Halil İbrahim ... ve ... ‘in 11 ada 42 parselde kayıtlı 6 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 2.000.000,00 TL limit ipoteği (müşterek) tesis ettikleri ve adı geçen bu kişilerin aynı kredi sözleşmesinde müteselsil kefil oldukları görülmektedir.
    Kula İcra Dairesi’nin 2018/788 Esas sayılı takip dosyasında ise ; alacaklı ... T.A.Ş., kredi borçlusu ... Tarım ..Ltd Şti ve ipotek veren taşınmaz maliki Alaettin Sözmez aleyhine 250.000,00 TL alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlattığı, takibe eklenen ve dayanak olarak gösterilen hesap kat ihtarnamesinin yine Kula 2. Noterliği’nin 11/10/2018 tarihli 2315 yevmiye numaralı belgesi olduğu, 02/02/2018 tarihli 500.000,00 TL genel kredi sözleşmesinin ... T.A.Ş. ile ... Tarım...Ltd Şti arasında imzalandığı, 31/01/2018

    tarihli 712 yevmiye numaralı ipotek senedi ile kredi borçlusu şirketin bankadan kullanmış olduğu kredi için ...'in 163 ada11 parselde kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 250.000,00 TL limit ipotek tesis ettiği ve adı geçen bu kişinin aynı kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu görülmektedir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Davaların birleştirilmesi” başlıklı 166. maddesi;
     (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
    (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
    (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
    (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
    (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.
    ” hükmünü içermektedir.
    Davaların birleştirilmesi usul ekonomisi bakımından önemli olup, anılan madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere davaların birleştirilmesi, davalar arasında bağlantı bulunması durumunda söz konusu olabilecektir. Davalar arasında bazı ortak hususların bulunması veya salt görünüşteki benzerlikler bağlantının varlığı için yeterli değildir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda aralarında bağlantı var sayılacaktır. (HGK 2014/15-1024 E. 2016/630 K.)
    Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, işbu temyize konu dava dosyasındaki Kula İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/57 Esas, 2020/58 Karar sayılı dosyası ile yine Dairemizin 2021/13199 Esas sayılı dosyasında temyiz incelemesi yapılan Kula İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/56 Esas, 2020/59 Karar sayılı dosyasında uyuşmazlığın (sair itirazlarla birlikte); Kula 2. Noterliği’nin 11/10/2018 tarihli 2315 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesine dayalı olarak alacaklının başlattığı iki ayrı takipte talep edilen alacak miktarı toplamının hesap kat ihtarnamesindeki borç miktarından fazla olduğu iddiası olup, borçlular tarafından her iki takip için ayrı ayrı mahkemeye başvurulduğu, mahkemece her bir dosyadan alınan bilirkişi raporunda ipotek limiti ile sınırlı olarak başlatılan takipte diğer takip dosyasındaki alacak miktarı dikkate alınmaksızın hesaplama yapılarak hatalı sonuca varıldığı görülmüştür. Borçluların ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında ve kanun yollarına başvurularında esas hükümle birlikte dava dosyalarının birleştirilmesini talep ettikleri, HMK’nun 166. maddesi uyarınca birleştirme talebine ilişkin kararın esas hükümle birlikte temyizi mümkün olup talebin yerinde olduğu, zira yukarıda adı geçen dava dosyalarından her biri hakkında verilecek olan hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunmasından dolayı dosyalar arasında doğrudan bağlantı olduğu ve ancak birleştirilerek sağlıklı sonuca ulaşılabileceği görülmekle, mahkemece Kula İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/57 Esas, 2020/58 Karar sayılı dosyası ile Kula İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/56 Esas, 2020/59 Karar sayılı dosyasının birleştirilmelerine karar verildikten sonra bilirkişiye tevdii (İİK'nun 150/ı ve 68/b ) ile her iki dava dosyasına konu takip dosyalarının birlikte nazara alınacak şekilde rapor düzenlettirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için bozma yoluna gidilmiştir.
    SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 12/11/2021 tarih ve 2021/670 E.-2021/2831 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Kula İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28/12/2020 tarih ve 2018/57 E. - 2020/58 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara