Esas No: 2021/12372
Karar No: 2022/4735
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/12372 Esas 2022/4735 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/12372 E. , 2022/4735 K.Özet:
Bir borçlu hakkında açılan haciz yoluyla takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin muteriz borçlu yönünden iptaline karar verildiği görülmüştür. Ancak, alacaklı faktoring şirketi, takip dayanağı çekin faktoring sözleşmesi nedeniyle verildiğini ileri sürdüğüne göre, çek yönünden alacağını ve yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerekmekteydi. Faktoring şirketlerinin 6361 sayılı Kanunun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesi uyarınca çek yönünden alacağı fatura ile tevsik etmesi gerektiği açıklandı ve İlk Derece Mahkemesi, takibin iptaline karar verdi. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddederek yanıldı. 6361 sayılı Kanunun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesi kapsamında, fatura ile tevsik edilmemiş kambiyo senetlerinde faktoring şirketlerinin yetkili hamil olamayacağı belirtildi. İİK'nun 170/a
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz sebepleri yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince; borçlunun yetkiye itirazı yerinde görülmemiş ise de alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, alacağın miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle takibin muteriz borçlu yönünden iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf aşamasında alacaklı tarafından sunulan faturalara göre alacaklının yetkili hamil olduğu, diğer itiraz nedenlerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle kararın kaldırıldığı ve itirazın reddi ile takip durmadığından borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu'nun 9. maddesinde faktoring şirketlerinin yapamayacağı işlemler hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 9/2. maddesine göre; "Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.
Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz." düzenlemesi yer almaktadır.
04/02/2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesinde ise; "Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde, alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi veya diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir. Kuruluş tarafından kullanılan faktoring programları bu uyumu gözetecek ve uyumsuzluk söz konusu olduğunda işlem yapılmasına olanak vermeyecek şekilde yapılandırılır" şeklinde düzenleme
getirilmiş olup buna göre faktoring şirketlerinin 6361 sayılı Yasanın 9/2. maddesine ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8/1. maddesi hükümlerine uygun olarak temlik almadıkları kambiyo senetlerinde yetkili hamil olamayacakları anlaşılmaktadır.
Yine faktoring şirketlerinin müşterilerinden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belge ile ilişkili olmayan kambiyo senedi alabilecekleri de Yönetmeliğin 8/3. maddesinde hükme bağlanmış ancak bu nitelikteki senetlerin tahsil edilebilmesi için bir takım koşulların mevcudiyeti aranmıştır.
Somut olayda, alacaklı tarafından takibe konu çekin faktoring sözleşmesi nedeniyle verildiği yönünde beyanda bulunulmuştur.
Bu durumda, alacaklı faktoring şirketi, takip dayanağı çekin faktoring sözleşmesi nedeniyle verildiğini ileri sürdüğüne göre, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu'nun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesi uyarınca çek yönünden alacağını ve yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerekmektedir
Hal böyle olunca, takibe konu edilen çekin tahsile konulabilmesi için yukarıda bahsi geçen kanun ve yönetmelikte yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği açıktır.
Öte yandan, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğinin 8/1. maddesinde öngörülen şartın gerçekleşip gerçekleşmediği dolayısı ile alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, alacağın miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği hususları yargılamayı gerektirdiğinden istemin kabulü ile İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, anılan tüm bu hususların yargılamayı gerektirdiği gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 07/10/2021 tarih ve 2020/2956 E. - 2021/2492 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.