Esas No: 2021/11432
Karar No: 2022/4854
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11432 Esas 2022/4854 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/11432 E. , 2022/4854 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin verdiği kararda, takip dışı (3. kişi) davalının, gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz ettiği ve alacaklı tarafın cezalandırılması ile tazminata hükmedilmesi istemiyle başvuruda bulunduğu ancak mahkemece sadece tazminat talebine hükmedildiği ve cezalandırma talebinin görmezden gelindiği ifade edilmiştir. CMK'nun 232/6. maddesindeki usul kuralına aykırı davranıldığı belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi isabetsiz bulunmuştur ve kararın kaldırılması gerektiği vurgulanmıştır. İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerektiği, ayrıca İİK'nın 338. maddesi gereğince de cezalandırma talebi hakkında hüküm verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili, icra mahkemesine başvurusunda, takip dışı (3. kişi) davalı ...'e gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesine itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, İİK'nun 338. maddesi uyarınca cezalandırılma istemi ile 89/4. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine dair karar verilmesi üzerine davacı tarafın istinaf yoluna başvurduğu ve Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından İİK'nun 338. maddesi uyarınca cezalandırılma ile İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi yönünden temyiz edildiği görülmektedir.
Somut olayda, şikayetçi-davacı vekilinin, 24/04/2019 tarihli şikayet dilekçesinde, İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat isteği ile birlikte aynı Kanun'un 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteminde bulunmasına rağmen, mahkemece, İİK'nın 338. Maddesindeki "Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü gözetilerek, şikayetçi vekilinin, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu konuda hüküm kurulmamış olduğu anlaşılmıştır.
5271 sayılı CMK'nun 232/6. fıkrasında; "Hüküm fıkrasında 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, Kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup, bulunmadığının başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir." demek suretiyle hakimin uyması gereken usul kuralını açık ve net şekilde düzenlenmiştir.
İhtilaf konusu hükümde, mahkeme ilamında , İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat isteği ile birlikte aynı Kanun'un 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteminde bulunulmasına rağmen, mahkemece, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma talebi hakkında hüküm kurulmayarak CMK'nun 232/6. maddesine aykırı olarak tereddüt meydana getirilmiştir. Açıklanan sebeplerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi ve açık istinaf sebebine rağmen istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Davacı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 23/09/2021 tarih ve 2019/2989 E.-2021/1686 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15/10/2019 tarih ve 2019/327 Esas - 2019/901 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair esasa ilişkin temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.