Esas No: 2019/7864
Karar No: 2020/4749
Karar Tarihi: 19.02.2020
Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/7864 Esas 2020/4749 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Ceza Genel Kurulunun 21/12/2010 tarihli 2010/10-230 esas 2010/264 karar ve 03/04/2018 tarihli 2015/16-873 esas 2018/145 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında açıkça vurgulandığı gibi, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek şartıyla, suç vasfına yönelik ya da suç niteliği doğru belirlenmesine rağmen yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan cezaların verildiği hükümlere karşı yapılan aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, Yerel Mahkemece sanık hakkında sair tehdit suçundan doğrudan verilen 1000 TL. adli para cezası, karar tarihi de göz önünde bulundurulduğunda, 1412 sayılı CMUK"nın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 305. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunmaktadır. Ancak Yerel Mahkemece tehdit eyleminin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olduğu gözetilmeyerek suç vasfında yanılgıya düşülmüştür. Bu nedenle kesin nitelikteki tehdit suçuna ilişkin hükmün temyiz incelemesine tabi olduğu kabul edilerek temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerde, sanığın söylediği iddia edilen kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede,
1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Eylemlere ve yükletilen suça yönelik, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret, sanık ... hakkında tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Sanık ..."un, yanlış park etmesi nedeniyle katılan ... tarafından idari para cezası uygulanmak istendiği sırada, sanığın görevli polis memuruna" Bu ay 8-10 kez ceza yedim, bu cezayı bana kesinlikle yazamazsınız, eğer bana ceza yazarsanız sizinle görüşeceğiz..." şeklinde sözler söyleyerek gerçekleştiği kabul edilen eyleminin, bütün halinde TCK"nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi,
b- Sanık ..."un 26/03/2015 tarihli duruşmada "...park etme niyetim yoktu. Arkadan trafik aracı geldi. Kardeşim araçtan indi. Kendisiyle konuşurken kardeşimi iteklediğini gördüm, ...lan şeklinde hitapla beyanda bulundu. Bundan sonra burada gezemeyeceksiniz diye tehdit etti " şeklindeki savunması karşısında; olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c- Soruşturma evresindeki anlatımlardan olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanıklar Müzekka Altınlı ve Mustafa Şentürk usulünce duruşmaya çağrılarak dinlenilmeden veya hukuki dayanağı gösterilip dinlenilmelerine gerek bulunmadığına dair bir karar da verilmeden, soruşturma evresinde verdiği ifadeleri de duruşmada okunmayarak, CMK"nın 43, 206 ve 211. maddelerine aykırı davranılması,
d- Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekili ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca “cezayı aleyhe değiştirme yasağının” dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.