Esas No: 2022/4023
Karar No: 2022/5779
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4023 Esas 2022/5779 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/4023 E. , 2022/5779 K.Özet:
Bir davanın vekil aracılığıyla takip edilmesinde vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması dava şartıdır. Mahkeme, vekalet ehliyeti ve vekilin vekaletnamesinin bulunup bulunmadığının mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Vekâletnamesinin aslı veya onaylı örneği vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-f ve 115, İİK'nin 364/2. maddesi gibi kanun maddelerine referans verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-f maddesi uyarınca; vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması dava şartıdır. Bu nedenle, davaya vekalet ehliyeti ve vekilin vekaletnamesinin bulunup bulunmadığının mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Aynı Kanunun 115. maddesi gereğince, Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
6100 sayılı HMK’nın 77. maddesi de, “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; Mahkemece tensip tutanağının sadece vekile tebliğ edilerek 1 haftalık kesin süre içerisinde vekaletnamenin ibraz edilmemesi üzerine duruşma açılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından, vekaletname mevcut değil ise asıl taraf olan borçluya vekaletname vermesi veya yapılan işlemleri kabul edip etmediğini mahkemeye (dilekçeyle) beyan etmesi için kesin mehil verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir inceleme yapılmaksızın evrak üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi (Dairemizin 2015/2294 Esas, 2015/11694 Karar nolu kararında da benzer ifadelere yer verilmiştir.) bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Kabule göre de; gerekçeli karar başlığında şikayetçi sıfatı ile borçlu-şirket olan ... Akaryakıt İnşaat Turizm Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanına yer verilmemesi de yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2022 tarih ve 2021/1837 E. - 2022/256 K. sayılı kararının resen KALDIRILMASINA, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14.06.2021 tarih ve 2021/70 E. - 2021/98 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre şikayetçi-borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönndrilmesine, 16/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.