Esas No: 2021/13182
Karar No: 2022/6146
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/13182 Esas 2022/6146 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/13182 E. , 2022/6146 K.Özet:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip edilen borçlunun takip konusu senedi, araç satışına ilişkin düzenlendiği, ancak aracın satışının gerçekleşmediği iddiasıyla takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulmuştur. İlk derece mahkemesi davanın reddine hükmettiği ancak borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar vermiştir. Ancak borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Bu nedenle, senedin teminat senedi olduğu kanıtlanamadığından, borca itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinece verilen karar yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç olarak, Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri ise, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Senedin üzerinde takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun takip konusu senedin, araç satışına ilişkin düzenlendiği, aracın satışının gerçekleşmediğini ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesi başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırıldığı ve itirazın kabulü ile; takibin durdurulmasına, karar verildiği anlaşılmaktadır.
Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir.
İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir.
HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde yazılı olan “...davacı tarafından her ne kadar malın teslim edilmediği iddia edilse de malın teslim edilmediğine dair hiçbir belge sunulmadığı...” beyanına göre dava konusu senedin veriliş amacının araç satışı olduğu, aracın devrinin yapılıp yapılmadığının ihtilaflı olması karşısında senedin, kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini içermediğinden kambiyo vasfı taşımayacağı kabul edilerek karar verilmiş ise de; senedin üzerinde, araç satımına ilişkin olduğuna dair hiçbir ibarenin bulunmadığı, bu konuda taraflar arasında sözleşme düzenlendiğine dair bir belgenin borçlu tarafından sunulmadığı, alacaklı vekilinin beyanının genel kuraları açıklamaya yönelik olup, somut ticari ilişkinin kabulü yönünde bir anlam içermediği anlaşıldığından İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru değildir.
O halde, senedin teminat senedi olduğu kanıtlanamadığından, borca itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinece verilen karar yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin 12/10/2021 tarih ve 2020/1931 E. - 2021/1828 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.