Esas No: 2022/1242
Karar No: 2022/8234
Karar Tarihi: 05.07.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1242 Esas 2022/8234 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/1242 E. , 2022/8234 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili, icra mahkemesine başvurusunda, takip dışı (3. kişi) davalı ... A.Ş.'nin, 89/1 haciz ihbarnamesine itirazının haksız olduğunu ileri sürerek davalının, 67.183,93 TL tutarında tazminata mahkum edilmesini talep ettiği, mahkemece; tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 89. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında; “Hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir. Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4. fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir.
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.
İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir, diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, İİK.’nun 89/1. maddesi kapsamında haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunması zorunludur.
Dava dosyasının incelenmesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı 3.kişinin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu; 21/11/2012 itibariyle davalı 3. kişi ...A.Ş firmasının dava dışı takip borçlusu ... Müh.İml.Tic. Ltd .Şti firmasına 44.997,95 TL borçlu
olduğunun tespit edildiği belirtilmiş olup, borçlu şirkete ait ticari defterlerin incelenmediği görülmüştür.
Somut olayda; dava dışı borçlu şirket ... Müh.İml.Tic. Ltd .Şti.'ne ait ticari defterlerin incelenmediği anlaşılmakla, İİK 89/1. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle, 3. kişi ...A.Ş'nin, asıl borçlu ... Müh.İml.Tic. Ltd .Şti.'ne kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için her iki tarafa ait tüm ticari defter ve belgeler ile 2012 yılına ait ticari defterlerle birlikte banka hesapları ile asıl borçlu ile 3. şahıs arasında düzenlenen sözleşme hükümleri de dikkate alınarak, (her iki tarafın 2012 yılına ait defter kayıtlarını oluşturan defter ve belgeler ,Fatura, Çek, Hakediş, Ödeme Belgeleri, Teminat Mektubu, Avansla ödemeleri, Banka dekontları vb. evraklar) üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun 3. şahıstan kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri yerine, borçlu şirkete ait ticari defterler incelenmeksizin düzenlenen ve yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verildiğinden, bu sebeple söz konusu ticari defterlerin temini için, defterlerin ibraz edilmesi hususunda taraflara HMK'nun 220/3.maddesi ve HMK'nun 222/5. maddesi ihtarını içeren meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun olarak tebliği ile sonucuna göre HMK'nun 222/5. maddesi gereğince bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/215 esas 2016/69 karar sayılı alacak dava dosyasının sonucu araştırılmaksızın ve kararın kesinleşip kesinleşmediği hususu tespit edilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05/07/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.