Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/1-17 Esas 2006/53 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/1-17
Karar No: 2006/53
Karar Tarihi: a8.3.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/1-17 Esas 2006/53 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, babasının malik olduğu 19 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız el attığını iddia ederek el atmanın önlenmesine karar verilmesini istedi. Mahkeme, yapılan keşif sonucunda davalının taşınmaza fiilen müdahalesinin olmadığını ve herhangi bir muaraza yaratmadığını saptadığından davanın reddine karar verdi. Davacı vekili temyiz etti ancak temyiz itirazları reddedildi ve direnme kararı onandı.
Kanun maddeleri: El atmanın önlenmesine ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 679. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2006/1-17 E.  ,  2006/53 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi

    Günü : 16.06.2005

    Sayısı : 69-91

     Taraflar arasındaki “elatmanın önlenmesi“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 14.10.2004 gün ve 2004/82 E. 2004/188 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 27.1.2005 gün ve 2004/14553 E, 2005/523 K. sayılı ilamiyle; (...Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 19 parsel sayılı taşınmazın davacının murisi Mehmet Durukan"a ait olduğu davalının, kayıtla bir ilişkisinin bulunmadığı ne var ki taşınmaza eylemli olarak elatmamakla birlikte taşınmazın kan bedeli olarak 1970"lerde kendilerine verildiği halde kadastro tespiti sırasında adlarına tespit ettiremediklerini bu nedenle davacının babası adına tapuda kayıtlı olduğunu ve zilyetliğinin haksız bulunmadığını ileri sürerek, muaraza yarattığı anlaşılmaktadır.Bu durumda davalının dava konusu taşınmazı sahiplenerek çekişme yarattığı açıktır.Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir...) Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

     TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

     HUKUK GENEL KURULU KARARI

     Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.

    Davacı, babasının kayden maliki olduğu 488 ada 19 parsel sayılı taşınmazı, komşu 20 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının elli yılı aşkın süreden beri hiçbir haklı nedene dayanmaksızın kullandığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.

    Davalı vekili; dava konusu taşınmaza müvekkilinin müdahalesi bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    Mahkemenin, mahallinde yapılan keşif sonucu, dava konusu 19 parsel sayılı taşınmaza davalının müdahalesinin bulunmadığının anlaşıldığı” gerekçesiyle “davanın reddine” dair verdiği karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme “davacı tarafça hatalı taşınmaz gösterilmesi nedeniyle ilk keşfin davalıya ait 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmış olup, kan bedeli olarak davalıya bu parselin bırakıldığı, dava konusu 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan ikinci keşifte, davalının taşınmaza el attığı saptanamadığından komşu parsel yönünden ileri sürülen kan bedeli olarak verildiği iddiasının dava konusu 19 numaralı parsele teşmil edilemeyeceği” gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.Gerçekten; davacı, davalının 488 ada 19 parsel sayılı taşınmaza haksız el attığını ileri sürdüğü halde; 26.7.2004 tarihinde yapılan ilk keşifte davacının yanlış parsel göstermesi nedeniyle, bu davanınkonusu olmayan davalıya ait komşu 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinde keşif yapılmış; buna göre mahalli bilirkişi ve tanıklar, 20 numaralı parselin davalıya kan bedeli olarak verildiğini ifade etmişlerdir.Davalının itirazı üzerine Mahkemece, dava konusu 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 17.9.2004 tarihinde yapılan keşif sonucu; davalının taşınmaza fiilen müdahalesi bulunmadığı gibi, herhangi bir şekilde muaraza da yaratmadığı duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmıştır. O halde, davacının murisinin kayden malik olduğu dava konusu 488 ada 19 parsel sayılı taşınmaza davalının müdahalesinin bulunmadığı anlaşıldığından, Yerel Mahkemece davanın reddine dair verilen direnme kararı usul ve yasaya uygundur. Direnme kararı bu nedenle onanmalıdır.

    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 8.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Hemen Ara