Esas No: 2022/4086
Karar No: 2022/11036
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4086 Esas 2022/11036 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/4086 E. , 2022/11036 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin verdiği karar, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların takibin iptalinin talep edildiği ancak alacaklının senedin teminat senedi olarak verildiğine dair kabulünün bulunmadığı gerekçesiyle itirazlarının kabul edildiği ve takibin durdurulması kararı verildiği şeklindedir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/1. maddesi, bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiğini, 777. maddesi ise bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağını belirtmektedir. HGK kararlarına göre ise dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanması gerekmektedir. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Bu noktada, kredi sözleşmesinde takibe konu bonoya açıkça atıf yapılması gereklidir ve senedin teminat senedi olarak verildiği iddiasının aynı madde kapsamındaki belgelerden biri ile ispatlanması gerekir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçluların örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı senedin genel kredi sözleşmesi nedeni ile alacaklı bankaya teminat olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, davanın reddine karar verildiği, borçlular tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; kredi sözleşmesinde takip dayanağı bonoya açık atıf veya alacaklının takip dayanağı senedin teminat amacıyla verildiğine dair herhangi bir kabulü bulunmasa da, alacaklı tarafından düzenlenen takip talebinde takip dayanağı bonodan kaynaklanmayan hesap kat ihtarı masrafının tahsilinin istenilmiş olması, takip dayanağı bononun keşide tarihi ile kredi sözleşmesinin düzenlenme tarihinin aynı olması, kredi sözleşmesinin limiti ile bono bedelinin aynı olması, bononun tarafları ile kredi sözleşmesinin taraflarının aynı olması, gibi hususların birlikte değerlendirildiğinde, takip dayanağı bononun teminat amaçlı verildiğinin kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak borçluların borca itirazlarının kabulü ile itiraz eden borçlular yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
6102 Sayılı TTK'nun 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiği, 777. maddesinde de bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
HGK'nun 14.3.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine 20.6.2001 tarih ve 2001/112-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.
Borçlular tarafından, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında, senedin teminat senedi olarak verildiğinden bahisle borca itirazda bulunulmuş ise de, bu iddianın aynı madde kapsamındaki belgelerden biri ile ispatlanması gerekir. Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre senedin alacaklıya kredi sözleşmesi kapsamında teminat için verildiğinin iddia edilmesi halinde, kredi sözleşmesinde takibe konu bonoya açıkça atıf yapılması zorunludur.
Somut olayda, takibe dayanak bononun kambiyo vasfını haiz olduğu, borçlular tarafından imzaya itirazda bulunulmadığı, senet miktarından daha az bir miktarın takibe konulduğu görülmüş olup kısmen icraya konulmasına yasal engel bulunmadığı, her ne kadar takip talebine genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarı eklenmiş ise de takip talebinde takibin dayanağı olarak yalnızca bononun gösterildiği, senet metninde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı, genel kredi sözleşmesinde takibe dayanak senede herhangi bir atıf bulunmadığı ve yine alacaklının da senedin teminat senedi olarak verildiğine dair kabulünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verilmesi yerinde olup Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 27.01.2022 tarih ve 2021/1290 E. - 2022/229 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.