Esas No: 2019/1086
Karar No: 2020/2052
Karar Tarihi: 15.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1086 Esas 2020/2052 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... Ltd. Şti.yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, yapılacak temizlik işi kapsamında davalıların elemanı olarak çalışmakta iken iş akdi feshedilen dava dışı işçi... tarafından İş Mahkemesinde açılan işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını ileri sürerek 7.219,49 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı ile imzalanan sözleşme gereğince yüklenicinin işçi alacaklarından sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalıların yüklenici sıfatı ile sorumlulukları gereği davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12.11.2015 tarihli, 2014/30097 Esas, 2015/32956 Karar no.lu ilamı ile taraflar arasındaki sözleşme ve eki şartname hükümleri incelenerek yüklenicinin sorumluluğuna dair açık hüküm olması halinde davacının asıl işveren olarak ödemiş olduğu miktarın tamamını davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceğine göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda alınan ek bilirkişi raporuna göre 2000-2001-2002-2003 tarihli ihale sözleşmelerinde yüklenicinin işçi tazminatlarından sorumlu olduğunun açıkça düzenlendiği davacının bu dönemlere denk gelen işçi alacaklarını davalı ..."dan isteyebileceği, 1997-1998 tarihli ihale sözleşmelerinde ise bu konuda bir hüküm bulunmadığından talepte bulunamayacağı, davaya konu ihale sözleşmelerinde yüklenici olarak davalı şirketin kaşesi ve imzası yer almadığından davalı ... Ltd. Şti."nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 4.963,40 TL alacağın 16.06.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ..."dan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi uyarınca davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.