Esas No: 2022/6030
Karar No: 2022/12526
Karar Tarihi: 29.11.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6030 Esas 2022/12526 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/6030 E. , 2022/12526 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı ...'ın temyizine ilişkin yapılan incelemede;
Dosya incelendiğinde, İlk Derece Mahkemesi' nin "Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine" ilişkin kararına karşı davacı ... 'ın istinaf başvurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öncelikli sorun İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan tarafın, somut olayda davacı ...'ın, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından diğer davacının istinaf başvurusunu yeni bir karar verilmeden reddetmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararını müstakilen ya da katılma yolu ile temyiz etme hakkının olup, olmadığıdır.
Hukuk Mahkemelerinin kesin olduğu yasalarla belirtilenler dışındaki kararlarının kanun yolu denetimi 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihine kadar sadece Yargıtay tarafından " Temyiz yolu ile " yapılmakta iken 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçirilmesi üzerine kanun yolu denetimi iki kademeli hale gelmiştir. Başka bir deyişle İlk Derece Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinden sonra verdiği kararlara karşı doğrudan temyiz yolu kapatılmıştır.
6100 sayılı HMK. daki yeni düzenleme ile getirilen istinaf kanun yolu, ilk derece mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur.
İstinaf kanun yolu uygulamasında, ilk derece mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulmakta, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulmaktadır. Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle yargılama üç aşamalı hale gelmiştir. Önce İlk Derece Mahkemesinde ilk derece yargılaması yapılarak karar verilmekte, ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi ile vakıa ve hukukilik denetimi yapılmakta, son olarak da Yargıtay’da temyiz incelemesine gidilmektedir.
Yeni sistemde temyiz edilen karar İlk Derece Mahkemesinin kararı değil, Bölge Adliye Mahkemesinin kararıdır. Artık İlk Derece Mahkemesi kararının doğrudan temyiz edilmesi mümkün değildir.
İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmaması halinde karar kesinleşmektedir.
6100 sayılı HMK'nın yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı öncelikle istinaf yoluna başvurulmalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusu üzerine tarafın istinaf başvurusunun usulden/esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırarak yeniden hüküm kurulabilir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni karar verilmesi halinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır.
Taraflardan birisinin İlk Derece Mahkemesi' nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmaması halinde kamu düzenine aykırılık yok ise diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. Karşı tarafın istinafı üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesince değiştirilmemesi halinde, istinaf etmeyenin temyize başvurması usulü müktesep hak ilkesine takılacaktır.Zira istinaf mahkemesinin elinin değmediği bir kararın temyiz incelemesi söz konusu olmaz ve olmamalıdır. Dolayısıyla tarafların istinaf incelemesinin kapsamı dışında bıraktığı hususlar kendiliğinden temyiz incelemesinin de kapsamı dışında bırakılmış sayılır.
Kural olarak İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Ancak ilk kararı istinaf etmeyen taraf Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeni bir karar verilmesi halinde bu yeni kararı temyiz edebilecektir. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ..., İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz etmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere davacı ..., İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmadığından ve aleyhine yeni bir karar verilmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararını müstakilen ya da “katılma yoluyla" temyiz hakkı bulunmamaktadır.Aksi düşüncede istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa ilk derece mahkemesi kararını istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz etme hakkı tanınmış olur ki, bu durum 6100 sayılı HMK ile hayata geçirilen üç kademeli yargılama sistemini iki kademeli yargılama sistemine dönüştürür ve istinafın devre dışı bırakılmasına yol açar.
Bu açıklamalar karşısında İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacı ...’ın Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2- Davacı ...Ş. yönünden;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 29/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.