6112 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/5302 Esas 2021/3776 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5302
Karar No: 2021/3776

6112 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/5302 Esas 2021/3776 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2020/5302 E.  ,  2021/3776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6112 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1)Her ne kadar, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de 6112 sayılı Kanunun Geçici 4/1. maddesinin “Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp, karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süre içerisinde, sadece 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca karasal ortamda yayında olan radyo ve televizyon kuruluşları, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla, yayınlarına devam ederler. Bu kuruluşlardan, 41 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kanal ve frekans yıllık kullanım bedeli, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren tahsil edilir. (…) veya karasal yayın lisansları için sıralama ihalesinin yapılmasının ardından tahsise hak kazanmayan kuruluşların karasal yayınları bir ay içinde Üst Kurulca durdurulur. Sıralama ihalesinde tahsise hak kazanan kuruluşların yayınları Üst Kurulca belirlenen takvimde, daha önce yayın yaptıkları kanal ve frekanslardan, tahsis edilen kanal, multipleks kapasitesi ve frekanslara taşınır.” şeklinde, aynı Kanun’un 33. maddesinin birinci fıkrasının “Üst Kuruldan yayın lisansı almadan veya yayınları Üst Kurul tarafından geçici olarak durdurulmasına ya da yayın lisansı iptal edilmesine rağmen yayın yapan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bir yıldan iki yıla kadar hapis ve bin günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Tüzel kişiler hakkında ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 60 ıncı maddesindeki güvenlik tedbirleri uygulanır. İzinsiz olarak faaliyetine devam eden yayın cihaz ve tesisleri Üst Kurulca mühürlenerek kapatılır.”, ikinci fıkrasının ise “Yayın lisansı olmasına rağmen lisans tipi dışında yayın yapan ve izinsiz verici tesis eden medya hizmet sağlayıcılar Üst Kurulca uyarılır, yapılan uyarıya rağmen izinsiz yayına devam edenler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde olduğu, bu düzenlemelere göre sanığın üzerine atılı 6112 sayılı Kanun"un 33/1. maddesinde düzenlenen suçun maddi unsurunun bu Kanun"da yazılı usule göre bir yayın lisansı almaksızın yayın yapmak ya da önceden verilen yayın lisansı durdurulmasına veya iptal edilmesine rağmen yayın yapmaya devam etmek olduğu, ancak 6112 sayılı Kanun’un Geçici 4/1. maddesindeki düzenleme ile 6112 sayılı Kanun"un yürürlük tarihi olan 03/03/2011 öncesinde karasal ortamda yayında olan ve Üst Kurulca belirlenen yerleşim yerlerinde sınırlı olmak üzere yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yayın kuruluşlarının "karasal yayın lisansı" verilene kadar bu haklarının devam edeceği,
    Dosyanın tetkikinde, Radyo Televizyon Üst Kurulunun 16/06/2014 tarih, 12687 sayılı ve 21/08/2014 tarih, 16234 sayılı yazıları ile ekli belgelerden sanığın yöneticisi olduğu Dikili FM Radyo ve Televizyon Yay. A.Ş. ünvanlı şirketin 6112 sayılı Kanunun Geçici 4/1. maddesi çerçevesinde ... ili Dikili ilçesinde yayın hakkı ve (R3) radyo lisans başvurusunun bulunduğunun anlaşıldığı, bu itibarla sanığın eyleminin 6112 sayılı Kanunun 33/2. maddesinde düzenlenen suça uyduğu, ancak bu suçun oluşabilmesi için öncelikle sanığın yöneticisi olduğu şirketin Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından yazılı olarak uyarılmasının gerektiği, dosya içerisinde ise sanığın şirketine uyarı yazısı gönderildiğine dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı anlaşılmakla, öncelikle sanığın yetkilisi olduğu şirkete bu izinsiz yayın için uyarı yazısı gönderilip gönderilmediği, gönderilmiş ise usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılarak tebligat parçasının aslı ya da onaylı örneğinin dosya arasına alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
    2)Dairemizin 28/09/2020 tarih, 2020/1515 E - 2020/11589 K sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
    Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
    Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara