Esas No: 2015/14615
Karar No: 2015/3818
Karar Tarihi: 01.10.2015
Uyuşturucu madde bulundurma - uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14615 Esas 2015/3818 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/14615 E. , 2015/3818 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ADANA 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 1)Sanıklar ... , ..., ... yönünden kullanmak
için uyuşturucu madde bulundurma
2)Diğer sanıklar yönünden uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanıklar ... , ..., ... , ..., ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mâhkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; ayrı ayrı sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mâhkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanık hakkında,
a)Hükmedilen ceza üzerinden TCK"nın 31. maddesi uyarınca indirim yapılmaması,
b)TCK"nın 53/1. fıkrasında düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilerek, aynı maddenin 4. fıkrasına aykırılık oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan;
Hükmün "F" fıkrasının 4., 6. ve 9. bentlerinde yer alan "Sanıklar ... " ibaresinden sonra "... " ibarelerinin eklenmesi ve aynı fıkranın 7, 9 ve 10. bentlerinde yer alan " ... " ibarelerinin hükümden çıkarılması ve sanık ... hakkındaki sonuç cezanın 4 yıl 2 ay hapis ve 60 lira (TL) olarak hükmedilmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mâhkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, sanık ..., “sanık ... uyuşturucu satın aldığına” ilişkin maddi bulgularla desteklenmeyen soyut beyanı dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
4)Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mâhkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında, iddianamede ve Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünde 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması istenmediği ve adli sicil kaydı duruşmada okunmadığı halde, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
5)Sanıklar ... , .... ve ... hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan kurulan mâhkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde:
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan
suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işledikleri suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanıklar bu suçu, daha önce işledikleri suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişler ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 01/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.