Esas No: 2020/1428
Karar No: 2022/659
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 5. Daire 2020/1428 Esas 2022/659 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı öğretmen, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismi yer aldığı için kamu görevinden çıkarılmıştır. İşlemin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesi'nin reddi yolunda verilen karar, Bölge İdare Mahkemesi tarafından da onanmıştır. Davacı, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının hukuka aykırı olduğunu savunmuştur. Ancak davalı idare savunmasında, davacının temyiz iddialarının hiçbirine uymayan sebeplerle temyiz isteminin reddi gerektiğini belirtmiştir. Danıştay Beşinci Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi'nin kararının hukuka uygun olduğu ve temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği görüşünü benimsemiştir.
Kanun Maddeleri:
- 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 49. ve 50. maddeleri
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1428
Karar No : 2022/659
Temyiz Eden (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ...Bakanlığı / ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı vekili tarafından; OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olaya uygulanması gerektiği, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerin müvekkilinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatına delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, yasal olarak faaliyet gösteren banka, sendika, dernek, okul, şirket gibi özel hukuk tüzel kişileri hakkında sonradan OHAL kapsamında işlem yapılmasının geçmişte bu tüzel kişilerle yasal çerçevede ilişkisi olan kişilerin terör örgütüyle bağlantılı oldukları şeklinde yorumlanamayacağı ve aleyhe delil oluşturmayacağı, savunma hakkı tanınmadan ve soruşturma yürütülmeden tesis edilen dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delilin bulunmadığı, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunca ve İdare Mahkemesince müvekkilinin sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulmadığı, hukuki olmayan yorumlarla davanın reddedildiği, hukuken geçerli olmaması gereken Bylock kullanımına ilişkin delil üzerinden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, müvekkilinin yasal bir sendikaya üye olmasının kamu görevinden çıkarılmaya gerekçe yapılamayacağı, hukuk devleti, hukuki güvenlik, kanunsuz suç ve ceza olmaz, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik ilkelerinin ve masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, ifade özgürlüğünün, etkili başvuru hakkının, örgütlenme özgürlüğünün, gerekçeli karar hakkının, silahların eşitliği ilkesinin, ölçülülük, orantılık ilkesinin, özel hayata saygı hakkının, ayrımcılık yasağının, Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.