Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/2902 Esas 2022/10965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2902
Karar No: 2022/10965
Karar Tarihi: 08.09.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/2902 Esas 2022/10965 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık bir suçtan dolayı mahkum edilmiştir, ancak savunma aşamasında avukatına ait usulüne uygun bir vekaletname örneği bulunamamıştır. Temyiz talebi kabul edilmiştir ve yapılan inceleme sonucunda suçun işlenme zamanı kabul edilerek zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu sebeple dava düşmüştür. Kanun maddeleri olarak: 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 151/1, 66/1-e, 67/4, 102/3, 104/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8.
6. Ceza Dairesi         2022/2902 E.  ,  2022/10965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    14/10/2005 tarihli duruşmaya sanık ...’ın vekili olarak Av. ...’in katıldığı, aynı duruşmada vekili aracılığıyla beyanda bulunacağını belirten sanık ...’ın savunmasının alındığı ve mahkemece adı geçen avukata vekaletnamesini sunması için süre verildiği, ancak dosya içerisinde ve UYAP'tan yapılan incelemede adı geçen avukatın sanık ... adına usulüne uygun şekilde düzenlenmiş bir vekaletname örneğinin bulunmadığı ve zorunlu müdafiiliği gerektiren herhangi bir ilişkinin olmadığı halde gerekçeli kararın Av. ...’ye tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşıldığından, sanığın 03.01.2022 tarihl, temyiz talebinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede:
    Müştekinin soruşturma aşamasında alınan beyanında 16/04/2005 günü saat 18:00 sıralarında aracını kilitleyerek ayrıldığını, ertesi gün sabah 09:00 sıralarında döndüğünde aracın sol ön kapı camı kırılmak suretiye oto teybinin çalındığını beyan ettiği, sanığın suçlamayı kabul etmediği, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık suçunun sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla;
    Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522. ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b ve 151/1. maddelerinde tanımlanan suçları oluşturduğu, sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 493/1, 102/3, 104/2. maddelerinin ve hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki aynı suça uyan TCK’nın 142/1-b, 151/1, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanunun 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 5237 sayılı TCK'nın daha lehe olduğu ve bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e, 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 17.04.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Hemen Ara