Esas No: 2021/17683
Karar No: 2022/11471
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17683 Esas 2022/11471 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/17683 E. , 2022/11471 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından nitelikli hırsızlık suçundan mahkum edilen sanığın temyiz talebi reddedildi. Ancak, sanığın eski hale getirme ve temyiz istemi birlikte verildiği için bu kararın hukuki değeri yok sayıldı. Diğer bir olayda, zorunlu müdafii atanmayan sanıkların savunma hakları kısıtlandığı için hükümler bozuldu. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 142/2-e ve 143, 5271 sayılı CMK'nın 150/3, 196/2, 188/1 ve 289/1-e olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık ... 29/12/2016 tarihli dilekçesiyle gerekçeli kararda yasa yollarına başvuru şeklinin açıkça belirtilmediği bu durumun yasaya aykırı olduğunu belirterek eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu, temyiz dilekçesi ve eski hale getirme talepli istemin birlikte verilmesi halinde, karar verme yetkisinin yüksek Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu dikkate alındığında mahkemenin 27/01/2017 tarihli temyizin reddine ilişkin ek kararının hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 13.03.2012 gün ve 2011/386-2012/99 sayılı kararında açıklandığı üzere, her ne kadar kararda başvurulacak yasa yollarına ilişkin bildirimde, sürenin başlangıcının "tefhim ve tebliğ" şeklinde gösterilmesi nedeniyle bildirimin eksik ve yanıltıcı olduğu, bu durumun eski hale getirme nedeni olarak kabulü ile temyiz başvurusunun süresinde yapıldığı ileri sürülebilse de yoklukta verilen hükme ilişkin olarak temyiz süresinin, sanığın bu hükmü usulüne uygun olarak öğrenmesi, yani tebliğ ile işlemeye başlayacağı açık olduğundan, bildirimde ayrıca "tefhim" kelimesine de yer verilmesinin, sanık açısından yasa yolu süresinin tebliğ ile işlemeye başlayacağı gerçeğini değiştirmeyeceği ve sanığın yokluğunda verilen hükmün, usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakla; yoklukta verilip 05/08/2016 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilen kararı 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 29/12/2016 tarihinde temyiz eden sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-e ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak. 5271 sayılı CMK'nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.