4. Hukuk Dairesi 2017/3053 E. , 2020/919 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/02/2015 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, hakaret nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalının komşu olduğunu, davalının olay tarihinde müvekkiline ağır küfürler ettiğini, davaya konu eyleminden dolayı davalının ceza yargılamasında mahkûm olduğunu ve kararın kesinleştiğini, davalının alenen hakareti neticesinde müvekkilinin kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki kavganın çıkmasında davacının da kusurlu olduğu ve davalının kişilik haklarına saldırı niteliğinde sözler sarfettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nın 58. maddesi uyarınca kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir.
Dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarına göre davaya konu olay öncesinde taraflar arasında bir anlaşmazlığın mevcut olduğu, bu anlaşmazlığın çıkmasında davacının davalıya yönelik söz ve eylemlerinin etkili olduğu, ancak davacının davalıya yönelik eylemlerinin herhangi bir ceza davasına konu edilmediği, olay tarihinde ise davalının dava dışı kamu görevlilerinin huzurunda davacıya alenen hakaret ettiği, bu durumun gerek işbu manevi tazminat davasında gerekse ceza davasında dinlenen tanık beyanları ile de sabit olduğu, ceza yargılamasında davalının alenen hakaret suçundan mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Şu durumda; davalı tarafça davacıya yönelik olarak sarf edilen söz ve ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu, olayın davacının eylemi sonucu gerçekleşmiş olması hâlinin ancak indirim sebebi olarak kabul edilebileceği, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına 6098 sayılı TBK" nın 58. maddesi uyarınca uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yanılgılı gerekçeyle istemin tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.