Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6442 Esas 2016/373 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6442
Karar No: 2016/373
Karar Tarihi: 01.02.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6442 Esas 2016/373 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/6442 E.  ,  2016/373 K.
"İçtihat Metni"


TALEP :
Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak suçundan hükümlü ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 146/1. maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ....Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 14.02.2002 tarihli ve 1999/... esas, 2002/... sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlü vekili tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesinin 26.07.2011 tarihli ve 2011/... değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair .... Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2011 tarihli ve 2011/... değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
Hükümlü vekilinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 311/1-f maddesine göre yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, ancak mahkemece hükümlü vekilinin dilekçesinde belirttiği hususların yargılamanın yenilenmesi nedenleri arasında bulunmadığından bahisle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla dosyanın incelenmesinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 26.01.2010 tarihli ve 4977/04 başvuru numaralı kararında hükümlünün yargılanması sırasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlâl edildiğinin tespit edildiği ve hükümlü vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin de bu karara dayandığı, 5271 sayılı Kanunun 311/1-f maddesinde "Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması, bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir." şeklinde düzenleme yer aldığı, bu hali ile 5271 sayılı Kanunun 311/1-f bendinde yer alan yargılamanın yenilenmesi koşulunun gerçekleştiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 24.08.2015 gün ve 94660652-105-06-12733-2014-17073/54975 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.09.2015 gün ve 2015/300825 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I ) OLAY:
Hükümlü hakkında, .... Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinin 14.02.2002 gün ve 1999/... esas, 2002/... sayılı kararı ile hükümlünün "Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak suçunu işlediği" kabul edilerek 765 sayılı TCK"nın 146/1, 31, 33. maddeleri uyarınca verilen idam cezası, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 23.06.2003 tarihli ve 2002/... esas, 2003/... karar sayılı ilamı ile hükümdeki “idam cezası ile cezalandırılmalarına” dair ibarelerin çıkarılarak yerine “müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılmalarına” denilmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilerek kesinleşmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesi nedeniyle hükümlü hakkında lehe kanunun belirlenmesi için yapılan uyarlama yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2005 tarihli ek kararı ile kesinleşen hükümdeki “sonuç cezanın diğer yönleri aynı kalmak suretiyle "ağırlaştırılmış müebbet hapis" şeklinde düzeltilmesine, bu şekilde infazına” karar verilmiş ve bu karar da yine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.05.2006 tarihli 2006/... esas, 2006/... karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Hükümlü müdafii 24.12.2003 tarihinde İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin ihlal edildiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş (Başvuru no: 4977/04) ve Mahkemenin İkinci Dairesi 26.01.2010 tarihinde, Sözleşmenin 6/3-c maddesinin ihlal edildiğini kararlaştırmıştır.
Hükümlü müdafiinin 5271 sayılı CMK"nın 311/1-f maddesi kapsamındaki 17.09.2010 tarihli yargılanmanın yenilenmesi talebi Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.07.2011 tarihli ve 2011/727 değişik iş sayılı kararı ile koşulları bulunmadığından ve kabule değer görülmediğinden reddedilmiş, hükümlü müdafii ret kararına 11.08.2011 tarihinde itiraz etmiş ve itirazı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2011 tarihli ve 2011/463 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.
II ) KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Hükümlü hakkında kesinleşmiş hükümle sonuçlanmış olan dava bakımından 5271 sayılı Kanunun 311/1-f bendinde yer alan yargılamanın yenilenmesi koşulunun gerçekleştiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine dair Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2011 tarihli ve 2011/463 değişik iş sayılı kararı yerinde olmadığından 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istemine ilişkindir.
III ) HUKUKSAL DEĞERLENDİRME :
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İkinci Dairesi 26 Ocak 2010 tarihli ve Başvuru no: 4977/04 sayılı Türkiye/Hasan Çoban (No: 2) kararı ile; hükümlü ..."ın yakalandıktan sonra polis tarafından sorgulanması sırasında, TKP/ML-TİKKO örgütünün üyesi olduğunu ve bu örgüt adına birçok eyleme katıldığını kabul ettiğini, Cumhuriyet savcısının huzurunda da, polise verdiği ifadeyi tekrar ettiğini, aynı tarihte, hâkimin huzuruna çıkarıldığını ve önceki beyanlarını doğruladığını, Devlet Güvenlik Mahkemesinin hükümlü hakkındaki mahkûmiyet kararını verirken, “diğerlerinin yanı sıra” hükümlünün avukat yardımını almadığı sırada polise, savcıya ve hâkime verdiği ifadelere dayandığını, bu nedenle de Sözleşme"nin 6. maddesinin 1. fıkrası ile birlikte 6. maddesinin 3. fıkrasının c) bendinin ihlal edildiği sonucuna vardığını, en uygun telafi şeklinin, hükümlünün talep etmesi koşuluyla, Sözleşme"nin 6. maddesinin 1. fıkrası gereklerine uygun yeni bir dava açılması olacağı kanaatinde olduğunu belirterek; sonuç olarak hükümlünün gözaltında bulunduğu sırada avukat yardımı almaması bağlamındaki şikayetinin kabul edilebilir olduğuna ve Sözleşme"nin 6. maddesinin 1. fıkrası ile birlikte 6. maddesinin 3. fıkrasının c) bendinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 311. maddesinin 1. fıkrasının “f” bendine dayanılarak, kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir davanın, hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülebilmesi için;
1- Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verilmiş olması,
2- Hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması,
3- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istemde bulunulmuş olması,
4- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının 04.02.2003 tarihi itibariyle kesinleşmiş veya 04.02.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru üzerine verilmiş olması, gerekmektedir.
Somut olaya bakıldığında;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının 24.12.2003 tarihli başvuru üzerine verildiği, hükümlü hakkında kesinleşen mahkumiyet hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin 6. maddesinin 1. fıkrası ile birlikte 6. maddesinin 3. fıkrasının c) bendinin ihlâli suretiyle verildiği ve hükmün bu aykırılığa dayandığının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olduğu, kararın kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde yargılamanın yenilenmesi isteminin yapıldığı, dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi için kanunun aradığı koşulların gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması karşısında, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV ) SONUÇ VE KARAR :
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, .... Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2011 tarih ve 2011/463 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.




Hemen Ara