Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6672 Esas 2016/372 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6672
Karar No: 2016/372
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6672 Esas 2016/372 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın sonucu olarak, sanık suç bildirmeme suçu nedeniyle mahkum edildi. Ancak, sanığın suçu işlediği kişinin gerçek kimliğini bildirmemesi, savunma hakkı kapsamında değerlendirildiği için suçu bildirmeme suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle, mahkumiyet kararı bozuldu. Kararda, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık için cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesine yasal olanak bulunmadığı, ceza kanununda yapılan değişiklikler nedeniyle infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 278/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri (suç bildirmeme suçu)
- CMK'nın 231/11. maddesi (hükmün açıklanmasının geri bırakılması)
- 5275 sayılı CGTİK'ın 106. maddesi ve 4. ve 9. fıkraları (seçenek yaptırımlar)
16. Ceza Dairesi         2015/6672 E.  ,  2016/372 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Suç bildirmeme
    Hüküm : TCK"nın 278/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanığın,... ile birlikte gerçekleştirdiği uyuşturucu ticareti suçundan haklarında soruşturma yapıldığı sırada ..."nun kendisini ... olarak tanıtıp kimlik bilgilerini verdiğini bildiği halde bunu soruşturma ve kovuşturma yapan makamlara bildirmemesi nedeniyle bu şekilde kamu davasının açıldığı olayda, suçu birlikte işlediği kişinin gerçek kimliğini bildirmemesinin savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve suçu bildirmeme suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabul ve uygulamaya göre ise;
    a) Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işleyerek mahkum olduğu kasıtlı suç nedeniyle CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan hükümdeki cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesine yasal olanak bulunmadığı, açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması gerektiği, aynı fıkranın ikinci cümlesi uyarınca cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vermenin ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün bulunduğu gözetilmeden, 2 ay 15 gün hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesi,
    b) 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK"nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenerek, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda TCK"nın 52/4. maddesine göre yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























    Hemen Ara