İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6189 Esas 2016/363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6189
Karar No: 2016/363
Karar Tarihi: 22.01.2016

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6189 Esas 2016/363 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, müştekiyle yaşadığı tartışmanın ardından işlemediği halde hukuka aykırı bir fiil isnat ederek iftira suçu işlemiştir. Ancak mahkeme, sanığın iddialarının bazı vakılara dayandığı ve Anayasa'nın şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu gerekçesiyle iftira suçu unsurlarının oluşmadığına karar verememiştir. Sanık, TCK'nın 267/1, 269/2, 62/1, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca mahkum edilmiştir. Mahkeme kararının bazı noktaları Kanuna aykırı olduğundan, hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddelerinin Açıklaması:
267/1: \"Bir kimseyi hukuka aykırı bir fiille suçlamak suretiyle iftira etmek\"
269/2: \"Bir kişinin kişilik haklarına saldırmak suretiyle iftira etmek\"
62/1: \"Bir suç isnadında bulunma\"
50/1-a: \"Hapis cezası\"
52/4: \"Özel sorumlulukların oluşması\"
16. Ceza Dairesi         2015/6189 E.  ,  2016/363 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira
Hüküm : TCK"nın 267/1, 269/2, 62/1, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, oluş ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın iddialarının bir kısım vakıalara dayandığı, sanık ile müşteki arasında tartışmanın olduğu, sanığın eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp Anayasa"nın 74. maddesi ile garanti altına alınan "Anayasal şikayet hakkı"nı kullanma niteliğinde bulunması itibariyle unsurları oluşmayan iftira suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre;
01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan ""seçenek yaptırımın"" ibaresinin ""seçenek tedbirin"" olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının ""a"" bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi, ""seçenek yaptırım"", diğer bentlerde düzenlenen hususların ise ""seçenek tedbir"" niteliğinde olduğu; TCK"nın 50/6. maddesinin, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarını düzenlediği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesi ./..


gereğince adli para cezasını içeren ilamın Cumhuriyet Başsavcılığına verileceği ve infazın bu maddeye göre, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılacağı hususları gözetilmeden, infazı kısıtlayacak şekilde sanık hakkında hükmedilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Hemen Ara