Esas No: 2021/18226
Karar No: 2022/12401
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18226 Esas 2022/12401 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18226 E. , 2022/12401 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği ve Yargıtay Ceza Dairesi tarafından incelendiği belirtiliyor. Suçun kamu malına zarar verme olduğu ve sanığın mahkum olduğu ifade ediliyor. Temyizde müştekinin katılan sıfatıyla kabul edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Kararda avukatlık asgari ücret tarifesine uyulmadığı belirtiliyor ve bu nedenle bozulduğu ifade ediliyor. Sanıktan alınacak vekalet ücretinin katılan kuruma verilmesine hükmedildiği belirtiliyor. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlar: 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi, CMK'nın 237/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen vekalet ücretinin ödeneceği maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Müşteki ...'nın duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeden ve kovuşturma aşamasında beyanı alınmadan karar verildiği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette kamu malına zarar verme suçundan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca müşteki vekilinin 01.02.2021 tarihli katılma talepli temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, suçtan zarar gören müşteki ...'nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş olması karşısında kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren kurum lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına “katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.800.00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine” tümcesi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.