Esas No: 2021/18230
Karar No: 2022/12292
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18230 Esas 2022/12292 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18230 E. , 2022/12292 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Beraat ve mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı görevi yaptırmamak için direnme suçundan doğrudan zarar görmeyen müşteki ...’nın davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığından; temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Kamu malına zarar verme suçu yönünden suçtan zarar gören ...’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca 26.01.2021 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek kamu malına zarar verme suçundan zarar gören müşteki ...’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun, sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyetine karar verilen sanık aleyhine ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suçtan zarar gören ... vekili ile sanık ...’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarına “Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren katılana verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.