Esas No: 2017/2807
Karar No: 2017/5927
Karar Tarihi: 26.12.2017
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2807 Esas 2017/5927 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
Hüküm : 1-TCK’nın 170/1-c, 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddesi, TCK"nın 39/2-c, 62 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (her iki sanık hakkında ayrı ayrı)
2- 5237 sayılı TCK’nın 314/3 maddesi delaleti ile 220/6. maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 220/6, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet (her iki sanık hakkında ayrı ayrı)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
18.10.2013 tarihli olaylarda 20-30 kişilik yüzleri maske ile kapalı şahısların ellerinde bulunan molotof kokteylerini çeşitli bankalara ait ATM"lere ve işyerlerine atıp "Biji Serok Apo" şeklinde silahlı terör örgütü PKK lehine slogan attıkları ancak yakalanmadıkları olayda;
I-Sanıkların eylem yerinde bulunduklarına ilişkin açık bir tanık beyanının bulunmadığı gibi olay görüntülerinin de incelemeye elverişli olmadığı anlaşılmakla atılı suçların sanıklar tarafından gerçekleştirildiğine dair her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
II-Kabul ve uygulamaya göre de,
1- Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği kabul edilen silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.