Esas No: 2017/2722
Karar No: 2017/5925
Karar Tarihi: 26.12.2017
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2722 Esas 2017/5925 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/3 maddesi delaleti ile 220/6. maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 220/6-2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53/1, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet istinaf başvurusunun esastan reddine dair (tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı)
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelmede;
Sanık ..."nın kollukta müdafii huzurunda alınan ifadesinde diğer sanıklar ... ve ..."nın Yalım YDGH içerisinde olduklarını ve eylemlere katıldıklarını bildirdiği, Cumhuriyet Savcılığında alınan savunmasında ise önceki ifadelerini tekrar ettiği anlaşılmakla, görüntü tespit tutanakları, teşhis ifadeleri ve tüm dosya kapsamından sanıklar ... ve ..."nın silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil üyesi olduklarının anlaşıldığı ve TCK"nın 314/2. maddesi gereğince cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddelerindeki atfın niteliği ve aleyhe temyiz bulunmaması karşısında bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, sanıkların kasta dayalı kusurlarının yoğunluğu, maddede öngörülen cezaların alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, sanıkların eylemlerinin niteliği, tehlike ve zararın ağırlığı, dosya kapsamı, TCK"nın 61. maddesinde belirtilen ölçütler ve aynı kanunun 3. maddesinde yazılı orantılılık ilkesi ile hak ve nesafet kuralları da gözetilerek uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği cihetle sanıklar hakkında ceza hükmü tesis edilirken temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, sanık hakkında tayin olunan cezadan TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun ve gösterilen indirim miktarı ile orantılı makul bir indirim yapılması gerekirken, dosya kapsamına uymayacak biçimde silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan tayin olunan cezadan 1/8 oranında indirim yapılması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, sanık ..."ın tutuklulukta geçirdiği süre ile ceza miktarı gözetilerek, sanık müdafiinin tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.