Esas No: 2015/7727
Karar No: 2017/5849
Karar Tarihi: 29.12.2017
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7727 Esas 2017/5849 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2015 tarih ve 2015/341672 sayılı yazısı ile,
Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs ve terör örgütü üyelerine yardım etmek suçlarından Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ..."ın, karikatür, hikaye ve benzeri evrakın fotokopilerinin çekilmesi talebinin kurum görevlilerince sözlü olarak reddedildiği gerekçesi ile anılan kurum görevlilerinin bu işlemine yönelik şikayette bulunması üzerine, şikayetin reddine dair Ankara Batı İnfaz Hakimliğinin 13.08.2014 tarihli ve 2014/4035 esas, 2014/4057 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ve kararın kaldırılmasına ilişkin Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli ve 2014/2992 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün fotokopi çektirme taleplerine ilişkin 13.08.2014 tarihli yazısında da belirtildiği üzere, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların mahkeme kararı ve benzeri resmi belgelerinin fotokopi çektirilmesi taleplerinin kurum idaresince karşılandığı, ancak özel amaçlı fotokopi taleplerinin ise aileleri tarafından yerine getirilmesi şeklinde uygulama yapıldığı, fotokopi talebinin örgütsel haberleşme ve propaganda amacıyla kullanılmak istendiği cihetle, somut olayda adı geçen hükümlünün örgütsel haberleşme ve propaganda amaçlı karikatür, hikaye ve benzeri evrakının fotokopilerinin kurum görevlilerince çektirilmesine yol açacak şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 07.10.2015 gün ve 94660652-105-06-3334-2015-19692/63896 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak ile birlikte Dairemize gönderilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-OLAY:
Ankara Batı İnfaz Hakimliğinin 13.08.2014 tarih ve 2014/4035 esas, 2014/4057 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ve kararın kaldırılmasına ilişkin Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarih, 2014/2992 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, yasadışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek suçundan Malatya (kapatılan) 1. Devlet Güvenlik Mahkemesinin 2000/410 D. İş esas, 2000/410 D. İş karar sayılı ilamı ile müebbet ağır hapis cezasından hükümlü ..."ın Ankara Batı İnfaz Hakimliğine hitaben yazdığı 13.08.2014 tarihli dilekçesi ile, cezaevi müdürlüğünce izin verilmemesi nedeniyle ekte sunduğu 3 adet karikatür, elle yazılmış dilekçeler ve yazıların, ücretinin tarafından ödenmesi koşuluyla çoğaltılmaları için fotokopinin kullandırılmasına yönelik talepte bulunduğu, Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 13.08.2014 tarihli 2014/2-10 sayılı üst yazısı ile şikayet dilekçesinin; "ceza infaz kurumumuzda hükümlü ve tutukların mahkeme kararları, iddianame gibi resmi evrakları, mahkemelere ve savcılıklara müracaatı ile ilgili evrakları, hükümlülerin savunma ve müracaat haklarının kullanımını sağlayabilmeleri için bu tür fotokopiler, kurum ve infaz hakimliği kararı ile el işi faaliyetleri yapmalarına müsaade edilenlerin bu faaliyetleri yapabilmelerini sağlamak amacıyla çekilmesi gereken fotokopilerin odada stok oluşturmayacak şekilde kurum dışında çekildiği; ancak hükümlü ve tutukluların özel amaçlı yazı, mektup, şiir, kitap, makale, gazete küpürü, resim ve karikatür vb. fotokopilerinin çekiminin ise aileleri tarafından yine stok oluşturmayacak şekilde fotokopilerin çekilmesi, resmi makamlara müracaat edeceklerin evraklarının kurum tarafından çekileceğinin hükümlü ve tutuklara bildirildiği" hususu da belirtilerek Ankara Batı İnfaz Hakimliğine gönderildiği görülmüştür.
Ankara Batı İnfaz Hakimliğinin, 13.08.2014 tarihli 2014/4035 esas 2014/4057 sayılı kararı ile hükümlü hakkında yapılan uygulamanın ceza infaz kurumu kurallarına uygun olduğu, mevzuata aykırı bir uygulamanın veya hukuka aykırılığın söz konusu olmadığı gerekçesiyle yerinde olmayan şikayetin reddine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği; 18.08.2014 tarihinde hükümlü ..."ın özetle, her ne kadar ailesi aracılığı ile fotokopi çektirilebileceği hususu belirtilmiş ise de, ailesinin Tunceli de yaşadığım ve yılda bir iki defa ancak, kendisinin ziyaretine gelebildiklerini, ailesi aracılığı ile fotokopi çektirmesinin mümkün olmadığını, karikatürlerinin fotokopisinin çekilmesinde güvenlik ve benzeri durumlar dikkate alındığında sakıncalı bir durumun söz konusu olmadığını, kararda belirtildiği üzere el işi faaliyet yapma izni olanların bu faaliyetlerini yapabilmelerini sağlamak amacıyla çekilmesi gereken fotokopilerin ücret karşılığında idare tarafından çekileceğinin belirtilmesi karşısında kendisinin de Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesince 09.04.2014 tarih 2014/870 değişik iş sayılı kararı ile hücresinde el işi faaliyette bulunma izninin bulunduğunu ve kendisinin de el işi faaliyet olarak karikatür ve resim çizdiğini bu nedenle resim, karikatür, yazı ve şiirlerinin ücret karşılığında çekilmesi gerektiğinden bahisle yasal süresi içerisinde karara karşı itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
İtiraz mercii olarak Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.09.2014 tarih 2014/2992 değişik iş sayılı kararda; kurum tarafından özel amaçlı yazı, mektup, şiir, kitap, makale, gazete küpürü, resim, karikatür vb. fotokopilerinin çekimi aileleri tarafından yine stok oluşturmayacak şekilde fotokopilerin çekilmesi, resmi makamlara müracaat edeceklerinin evraklarının kurum tarafından çekileceğinin hükümlü ve tutuklulara bildirildiği gözönüne alındığında hükümlü tarafından çektirilmek istenen fotokopilerin hükümlünün ailesinin Tunceli de olduğu, dolayısıyla fotokopilerin ailesi tarafından çekilmesinin mümkün olmadığından hükümlünün itirazının kabulü ile infaz hakimliğinin kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 27.04.2015 tarihli 2015/3441 sayılı yazısı ile "Ceza infaz kurumumuzda bulunan hükümlü ve tutukluların mahkeme kararları, iddianame gibi resmi evrakları, mahkemelere ve savcılıktan müracaatı ile ilgili evrakları, hükümlülerin savunma ve müracaat haklarının kullanımını sağlayabilmeleri amacıyla bu tür fotokopiler, ayrıca kurum ve İnfaz Hakimliği kararları ile el işi faaliyetleri yapmalarına müsaade edilenlerin bu faaliyetlerini sağlamak amacıyla çekilmesi gereken fotokopiler odada stok oluşturmayacak şekilde, ücreti mukabilinde kurum dışında çekilmektedir. Hükümlü ve tutukluların özel amaçlı yazı, mektup, şiir, kitap, makale, gazete küpürü, resim ve karikatür vb. fotokopilerinin çekimi ise kurumumuz aracılığı ile yapılmamaktadır. Ancak hükümlü ve tutukluların kurumumuz tarafından karşılanmayan bu tür fotokopi ihtiyaçlarını kurum denetiminden geçtikten sonra ailelerine posta veya kargo yoluyla göndermeleri ve çoğaltıldıktan sonra aileleri tarafından posta veya kargo yoluyla gönderilmesi durumunda da tekrar denetimden geçirilerek sakınca bulunmaması durumunda hükümlü ve tutuklulara verilebilmektedir. Hükümlü ..., Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kendi lehine vermiş olduğu özel amaçlı resim ve karikatürlerin çoğaltılması kararına istinaden, her ay düzenli olarak, ceza infaz kurumumuzda bulunan diğer örgüt mensubu birkaç hükümlü ve tutuklu tarafından hazırlanan diğerlerinin de desteği ile havalandırma bahçelerinden diğer odalardaki kişilere atmak sureti ile iletişim kurmak suretiyle örgütsel birlikteliği ve örgütsel iletişimi sağlayıcı, örgütsel suçla hükümlü olup, işledikleri eylemleri meşru hak olarak gösteren suçluların resmi olmayan yayın aracı karikatür dergisi oluşturarak ülkemizdeki ve diğer ceza infaz kuramlarında bulunan DHKP/C terör örgütü üyelerini ve sempatizanlarını bilgilendirici ve özendirici ve örneği EK-5’te bulunan, Vız Gelir isimli dergi olarak çıkarılan, karikatürlerin içerikleri incelendiğinde ise devlet büyüklerine hakaret, görevlileri hedef gösteren, terör suç örgütlerine katılmayı özendirici, terör örgütünün faaliyetlerini detaylı olarak anlatan, birbirleri ile haberleşmelerini sağlayan, örgüte yeni katılımları ve silahlı mücadeleyi teşvik edici suç oluşturan fiilleri yüceltip öven ve olumlu bir örnek olarak algılanmasını sağlayabilecek nitelikte çizim ve yazılım içerikleri bulunan, ceza infaz kurumlarındaki uygulamaları yalan yanlış şekilde çizmek ve yazmak suretiyle görevlilere hakaret etmek ve hedef göstermek suretiyle hazırlamış oldukları çizim ve yazıları kurumumuz aracılığı ile fotokopi çektirmek suretiyle çoğaltarak kullanmaktadırlar. Kurumumuz da bu şekilde mahkeme kararı nedeniyle hükümlülerin fotokopi ile çoğaltma taleplerini yerine getirerek bir şekilde terör örgütün çıkarmış olduğu dergiye yardımcı olmak durumunda kalmaktadır," gerekçesi ile Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarih ve 2014/2992 D. İş sayılı kararı hakkında karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulunulması üzerine; hükümlünün çoğaltmak istediği evrakın her ay çıkartılan "Vız Gelir" isimli dergi ve doküman olarak kullanılan karikatür ve yazılar olduğu, ayrıca hükümlülerin yazdıkları yazı ve dilekçeleri çoğaltıp cezaevi içinde dağıtımını yaparak örgütsel haberleşme ile propaganda faaliyeti yapmaya çalıştıkları, özel evrakın cezaevi vasıtası ile çoğaltılmasıyla cezaevi idaresinin benzer faaliyetlere alet edilmeye çalışıldığı, hükümlü ve tutukluların savunma, müracaat ve cezaevi içinde izin verilen faaliyetler için gerekli olan fotokopi işlemlerinin yerine getirildiği, ancak cezaevi güvenliği açısından risk oluşturabilecek ya da cezaevi ortamında uygun görülmeyecek nitelikte olan faaliyetlere ilişkin fotokopi işlemlerinin yerine getirilmediği, mahkeme tarafından kararda belirtilen gerekçenin kişisel, özel ve subjektif nitelikte olup, söz konusu gerekçeye dayanarak genel uygulama halini alabileceği, bu nedenlerle söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatiyle 23.02.2015 tarihli 2015/208 sayılı yazı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma ihbarında bulunduğu; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.10.2015 tarihli yazısı ile Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli 2014/2992 değişik iş sayılı kararma yönelik, Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün fotokopi çektirme taleplerine ilişkin 13.08.2014 tarihli yazısında da belirtildiği üzere, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların mahkeme kararı ve benzeri resmi belgelerinin fotokopi çektirilmesi taleplerinin kurum idaresince karşılandığı, ancak özel amaçlı fotokopi taleplerinin ise aileleri tarafından yerine getirilmesi şeklinde uygulama yapıldığı, fotokopi talebinin örgütsel haberleşme ve propaganda amacıyla kullanılmak istendiği cihetle, somut olayda adı geçen hükümlünün örgütsel haberleşme ve propaganda amaçlı karikatür, hikaye ve benzeri evrakının fotokopilerinin kurum görevlilerince çektirilmesine yol açacak şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesi ile kanun yararına bozulmasının istenilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın gönderildiği anlaşılmıştır.
II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Ankara 1 Nolu F tipi Yüksek Güvenlikli Ceza înfaz Kurumu Müdürlüğünde Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, yasadışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek suçundan Malatya (kapatılan) l. Devlet Güvenlik Mahkemesinin 2000/410 D. İş esas, 2000/410 D. İş karar sayılı ilamı ile müebbet ağır hapis cezasından hükümlünün, kurum ve İnfaz Hakimliği kararları ile el işi faaliyetleri yapmasına müsade edilen hükümlünün, özel amaçlı yazı, mektup, şiir, kitap, makale, gazete kupürü, resim ve karikatür vb. fotokopi çekimlerinin bu kapsamda odada stok oluşturmayacak şekilde, ücreti mukabilinde kurum dışında ve fakat kurum görevlilerince çektirilmesi gerektiğine ilişkin itiraz mercii kararının yerinde olup olmadığına ilişkin ise de, öncelikle anılan kararın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma yasa yoluna konu olup olamayacağının tespit edilmesi gerekmektedir.
III- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih 2011/10-438-2012/141 sy., 10.5.2011 tarih 6-80-90 sy., 14.12.2010 tarih 4-210-259 sy., 15.6.2010 tarih 9-117-146 sy.23.6.2009 tarih 9- 30-177sy. gibi) açıklandığı üzere: 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tesbiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla çözülmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu uygulama kesin hükmün otoritesini sarsmakla kalmaz, hukukun abesle iştigal etmemek kuralını da yıpratır. Aynı nedenlerle olağan yasa yollarına göre, kapsamının dar ve sınırlı olması, hukuka aykırılığın, davanın özüne ve cezaya esaslı bir şekilde etki etmesi, tüm hukuka aykırılıkların bir defada giderilmesi gerekmektedir.
Hakim ya da mahkeme tarafından değiştirilmesi, geri alınması her zaman mümkün olan kararlarda yasanın aradığı kesinlikten bahsedilemez. Esasen hukuki değer taşımayan kararlar da kanun yararına bozma yasa yolu ile incelenemez. Ciddi boyuta ulaşmayan, maddi meseleye ilişkin olan, hakimin kanaat ve takdir yetkisi kapsamında kalan hususlar ile infaz aşamasında, soruşturma ya da kovuşturma safhasında alınacak bir kararla giderilebilecek nitelikte olanlar gibi başka bir yol ve yöntemle giderilmesi mümkün olan hukuka aykırılıkların kanun yoluna bozma konusu olamayacağı kabul edilmektedir.
Maddi olaya ilişkin olarak tüm delillerin toplanıp değerlendirilmesi yapıldıktan sonra delillerin takdir ve değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünden ya da eksik soruşturma yapıldığından bahisle kanun yararına başvurma imkanı bulunmamaktadır (Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 06.10.2010 tarih 25731-27609 sy., 27.01.2010 tarih 53798-1580 sy. kararları vb.).
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, yasadışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek suçundan Malatya (kapatılan) l. Devlet Güvenlik Mahkemesinin 2000/410 D. İş esas 2000/410 D. İş karar sayılı ilamı ile müebbet ağır hapis cezasından hükümlünün, aksi ileri sürülmeyen savunmaya göre kurum ve İnfaz Hakimliği kararları ile el işi faaliyetleri yapmasına müsade edilen hükümlünün, özel amaçlı yazı, mektup, şiir, kitap, makale, gazete kupürü, resim ve karikatür vb. fotokopi çekimlerinin bu kapsamda odada stok oluşturmayacak şekilde, ücreti mukabilinde kurum dışında ve fakat kurum görevlilerince çektirilmesi gerektiğine ilişkin itiraz mercii kararının verilmesine kadar, fotokopi çekimine konu karikatür ve benzeri eserlerin örgütsel haberleşme ve propaganda amaçlı olarak kullanıldığına ilişkin herhangi bir tespit, bilgi ve belgenin dosyaya eklenmediğinin anlaşılmasına nazaran itiraz mercii kararında hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte, esas itibari ile suç teşkil eden bu durumların mevcudiyetinin tespiti halinde uygulamanın aksinin yapılması ve aynı doğrultuda infaz hakimliğinden yeni bir karar alınmasının mümkün olmasına göre; infaz aşamasında alınacak yeni bir karar gibi başka bir yol ve yöntemle giderilmesi mümkün olan hukuka aykırılıkların kanun yoluna bozma konusu olamayacağının kabulünde zorunluluk bulunduğundan yerinde görülmeyen talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
IV-SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2015 tarih ve 2015/341672 sayılı kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.