Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2398 Esas 2017/5581 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 16. Ceza Dairesi 2017/2398 E. ve 2017/5581 K. sayılı kararda, suç olduğu kabul edilen Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunda, örgütün belirli bir kişiye olmamakla birlikte genel çağrıları, örgüte ait yayın organlarının yayınları ve çağrıları gibi, örgütün bilgisi ve talebi doğrultusunda işlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosyanın eksik inceleme ile sonuçlandırıldığı ve suç tarihinden önce yapılan eylem çagrılarının araştırılarak tespit edilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 220/6, 314/2, 31/3, 62/1, 63/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
- TCK'nın 174/1, 174/2, 31/3, 62/1, 52/1-2, 63/1, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet

16. Ceza Dairesi         2017/2398 E.  ,  2017/5581 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak
bulundurma veya el değiştirme
Hüküm : 1-TCK"nın 220/6 maddesi delaletiyle 314/2, 220/6,
31/3, 62/1, 63/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK"nın 174/1, 174/2, 31/3, 62/1, 52/1-2, 63/1, 54.
maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk hakkındaki 25.11.2015 tarihindeki duruşmanın 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesi gereğince kapalı yapılması gerekirken açık yapılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
1-Gerekçeli karar başlığında suç adı kısmında “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme”nin belirtilmemiş olması,
2-Ayrıntıları Dairemizce de benimsenen Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.06.2009 tarih ve 2008/9-169 E. 2009/186 K. ve 04.03.2008 tarih ve 2007/9-282 E. 2008/44 K. sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; 5237 sayılı TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri delaletiyle 314/2 maddesinde düzenlenen “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçunun oluşması için, örgüt adına işlenen suçun, örgüt lehine/yararına olması yeterli olmayıp, örgütün belirli bir kişiye olmasa da genel çağrısı, örgüte ait yayın organlarının yayınları ve çağrıları gibi, örgütün bilgisi ve talebi doğrultusunda işlenmesi gerektiği de nazara alındığında; suç tarihinden önce yapılan eylem çağrıları olup olmadığının araştırılarak tespiti halinde Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması ile sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi