Esas No: 2017/1951
Karar No: 2018/1107
Karar Tarihi: 16.05.2018
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1951 Esas 2018/1107 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.07.2012 gün ve 2011/478 E. 2012/309 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 03.12.2013 gün ve 2013/1254 E., 2013/18994 K. sayılı kararı ile,
(...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı ... Organizasyon İnş. Tur. Elek. Gıda Eğt. Hiz. San. Taah. Paz. Ltd. Şti aleyhine başlatılan icra takibi sırasında dava dışı şirket ile oluşturduğu adi ortaklığın DHMİ"ndeki hak edişlerine davalı tarafından haksız yere haciz konulduğunu, bahse konu haczin icra mahkemesince iptal edildiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı şirket ile dava dışı şirketin oluşturduğu adi ortaklığın hak edişlerine davalı tarafından konulan haciz nedeniyle maddi zarara uğrandığı ve davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket, haksız haciz nedeniyle ticari itibarının zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bu davada öncelikle davalı takip alacaklısının haciz yapmakta haklı olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Davalı, dava dışı takip borçlusu olan ... Organizasyon İnş. Tur. Elek. Gıda Eğt. Hiz. San. Taah. Paz. Ltd. Şti. "den olan alacağına dayanarak davacı şirket ile oluşturulan adi ortaklığın DHMİ"ndeki hakedişlerine haciz konulmuştur. Davacının adi ortaklığı oluşturan şirketin borcu nedeniyle ortaklığa ait istihkak üzerine haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek açtığı dava neticesinde talebin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Şu halde, dava dışı şirket ile oluşturulan adi ortaklığa ait hak edişler üzerine konulan haczin haksız olduğu anlaşıldığından, şirketin kişilik haklarına saldırı oluştuğunun kabul edilmesi gerekir. Mahkemece uygun bir miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibine geçildiğini, söz konusu icra takibine esas kambiyo senedinde borçlu olan şirketin ... Organizasyon İnş. Tur. Elek. Gıd. Eğt. Hiz. San. Taah. Paz. Ltd. Şti. olup, müvekkili şirketin davalıya hiçbir şekilde borcu bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından hak edişlerine konulan haczin iptali için dava açıldığını, mahkemece söz konusu haczin hukuka aykırı olduğu ve müvekkili şirketin borçlu bulunmadığı hâlde hak edişlerine haciz konulmasının yerinde olmadığı gerekçesi ile hak edişlere konulan haczin iptali ile kaldırılmasına karar verildiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak konulan hacizden dolayı müvekkil şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili davacının zarara uğramasının mümkün olmadığını, haciz ihbarnamesinde sadece borca itiraz etmeyerek takibi kesinleştiren borçlunun tahakkuk etmiş hak ve alacakları üzerine haciz konulmasının istendiğini, davacının veya ortak girişimin alacaklarına da haciz konulmasının talep edilmediğini, ortak girişim hak edişi üzerine haciz konulmasının sorumluluğunun muhatap kuruma ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda davacının zararını kanıtlayamadığının belirtildiği, davacının dava dışı ... Org. İnş. Tur. Elekt. Gıda Eğt. Hizm. San. ve Tic. Ltd. şirketi ile oluşturduğu adi ortaklığın DHMİ’deki hak edişleri üzerine davalı tarafından haciz konulması nedeniyle maddi zarara uğradığını ispat edemediği, keza bu hacizden dolayı ticari itibarının düştüğüne ve manevi zarara uğradığına dair iddiasını da ispat edemediği gerekçesiyle maddi ve maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece borçlu şirket ile davacı şirketin kurduğu adi ortaklığın hak edişine haciz konulması nedeniyle davacı şirketin ticari itibarının zedelendiği, tüzel kişilik haklarının manevi zarara uğradığı anlaşılmışsa da davalı ..."ın 19. İcra Dairesine verdiği dilekçeyle borçlu ... Şirketinin üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine haciz konulmasını istediği, ortak girişim hâlindeki faaliyetleri nedeniyle üçüncü şahıslar nezdinde gerçekleşen alacaklarına haciz konulması talebinde bulunmadığı, icra müdürlüğünün, borçlunun da dâhil olduğu adi ortaklığın üçüncü şahıslardaki alacaklarına haciz konulmasına dair yazdığı yazı üzerine konulan hacizden davalı ..."ın sorumlu tutulamayacağı, davalının hukuka aykırı olmayan fiili nedeniyle manevi tazminat sorumluluğunun doğmayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: davacı şirket ve dava dışı şirket tarafından oluşturulan adi ortaklığa ait hak edişler üzerine konulan haczin haksız olup olmadığı, davacı şirketin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği, buradan varılacak sonuca göre davalının manevi tazminatla sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
Eş söyleyişle, mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda ise yerel mahkemece bozmadan önce yapılan yargılama sonucunda, “davacının dava dışı ... Org. İnş. Tur. Elekt. Gıda Eğt. Hizm. San. ve Tic. Ltd. şirketi ile oluşturduğu adi ortaklığın DHMİ’deki hak edişleri üzerine davalı tarafından haciz konulması nedeniyle maddi zarara uğradığını ispat edemediği, keza bu hacizden dolayı ticari itibarının düştüğüne ve manevi zarara uğradığına dair iddiasını da ispat edemediği…” gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş iken, kararın manevi tazminat yönünden bozulması sonrası üzerine yapılan yargılama sonucu verilen direnme olarak adlandırılan kararda bu kez, “Borçlu şirket ile davacı şirketin kurduğu adi ortaklığın hak edişine haciz konulması nedeniyle davacı şirketin ticari itibarının zedelendiği, tüzel kişilik haklarının manevi zarara uğradığı anlaşılmışsa da, davalı ..."ın 19. İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçesiyle borçlu ... Şirketinin üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine haciz konulmasını istediği, ortak girişim hâlindeki faaliyetleri nedeniyle 3. şahıslar nezdinde gerçekleşen alacaklarına haciz konulması talebinde bulunmadığı, icra müdürlüğünün, borçlunun da dâhil olduğu adi ortaklığın üçüncü şahıslardaki alacaklarına haciz konulmasına dair yazdığı yazı üzerine konulan hacizden davalı ..."ın sorumlu tutulamayacağı, davalı ..."ın hukuka aykırı olmayan fiili nedeniyle manevi tazminat sorumluluğunun doğmayacağı, …” gerekçesine yer verilerek; yeni bir hukuki gerekçeye dayalı olarak direnme olarak adlandırılan karar verilmiştir.
Buna göre mahkemenin direnme olarak adlandırdığı bu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmadan önceki kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.