Esas No: 2017/2046
Karar No: 2017/5275
Karar Tarihi: 09.11.2017
Terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2046 Esas 2017/5275 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2 maddesi ve TCK"nın 62/1,50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
T.C. Anayasasının 34, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 20, Birleşmiş Milletler Medeni Siyasal Haklar Sözleşmesinin 21, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11, Çocuk Hakları Sözleşmesinin 15. ve 2911 sayılı Kanunun 3. maddesi ile teminat altına alınan ve istikrar kazanmış uygulamaya göre ifade özgürlüğü kapsamında, ifadenin açıklanma yöntemlerinden biri olarak kabul edilen (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.09.2014 tarih, 147-376 sayılı ve 10.11.2015 tarih 2015/9-111-381 sayılı kararları vb,) "silahsız ve saldırısız toplanma hakkı", demokratik toplumun gelişmesinde temel değerlerden biriyse de, amacı suç teşkil eden bir toplantı ya da gösteri yürüyüşünün koruma alanı dışında kalacağında (2911 saylı Kanunun 3. maddesi) ve bir nispi hak olması nedeniyle zorunlu hale geldiğinde meşru amaçlar için (Anayasa madde 34/2, AİHS madde 11/2) müdahaleye tabi tutulacağında kuşku yoktur.
Toplantının sükun ve düzenini, bildirimde (2911 sayılı Kanunun 3. maddesi) yazılı amaç dışına çıkılmamasını sağlamakla yükümlü ve sorumlu olan düzenleme kurulu, bunun için gereken önlemleri alır ve gerektiğinde güvenlik kuvvetlerinin yardımını ister. Toplantının amacı dışına çıktığı veya düzen içinde gerçekleşmesini imkansız gördüğü takdirde kurul veya toplanamadığı takdirde kurul başkanı dağılma kararı alır ve durumu derhâl yetkili kolluk amirine bildirir. (12. madde) Kanuna uygun olarak başlayan bir toplantı veya gösteri yürüyüşü, daha sonra 23 üncü maddede belirtilen kanuna aykırı durumlardan bir veya birkaçının vuku bulması sebebiyle, Kanuna aykırı hâle dönüşürse; toplantı ya da gösteri yürüyüşünün genel karekteri itibariyle "barışçıl" olduğu durumlarda, toplantı ve gösteri yürüyüşüne 23 üncü madde (b) bendinde yazılı silah, araç, alet veya maddeler veya sloganlarla katılanlar güvenlik kuvvetlerince uzaklaştırılarak ve izin verilen amaçla ilgisi bulunmayan yasa dışı materyaller toplatılarak toplantı ve gösteri yürüyüşüne devam edilir. (2911 sayılı Kanun madde 24/3) Uzaklaştırılanların hukuki durumlarının, Kanunun 33. maddesi kapsamında değerlendirileceği de açıktır.
Ancak bunların sayıları ve davranışları, toplantı veya gösteri yürüyüşünün Kanuna aykırı addedilerek dağıtılmasını gerektirecek derecede ise, olaya müdahale eden güvenlik kuvvetleri amiri, topluluğa dağılmaları, aksi halde zor kullanılarak dağıtılacakları ihtarında bulunur ve topluluk dağılmazsa zor kullanılarak dağıtılır. Zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar edenlerin eylemleri, aynı Kanunun 32. maddesinde düzenlenen suça temas eder.
Toplantı ve gösteri yürüyüşüne silah, araç, alet veya maddeler veya sloganlarla katılanların tanınması ve uzaklaştırılmasında düzenleme kurulu güvenlik kuvvetlerine yardım etmekle yükümlüdür.
Kanunun 12. maddesinde yazılı görevleri yerine getirmeyen düzenleme kurulu üyeleri, anılan kanunun 28/3 maddesi gereğince cezalandırılır.
Dosya kapsamında bulunan görüntü kayıtlarına göre; 20.03.2013 tarihinde, sanığın tertip komitesi adına 06.03.2013 tarihli dilekçeyle yaptığı başvuruya Kaymakamlık Makamının 19.03.2013 tarihli oluru ile nevruz bayramı etkinliği adı altında düzenlenen ve olaysız dağılan toplantıda, miting alanında Fransa ülkesinde uğradıkları silahlı saldırı sonucunda öldürülen terör örgütü mensupları .... ve....’ın resimlerinin olduğu pankartın asıldığı ve asılmasının yasak olduğunun sanığa tebliğ edilmesine rağmen miting alanından kaldırılmadığı anlaşılan olayda;
Ayrıntıları Dairemizin 09.02.2016 tarih, 2015/7466 E. 2016/1025 K. sayılı kararında açıklandığı üzere, olay tarihi ve yeri, sanığın muhatap kitle üzerindeki etkisi, toplantının olaysız dağılmış olması da gözetildiğinde kamu düzeni, toplum barışı gibi korunan değerlere yönelik yakın ve açık bir tehlike ortaya koymadığı gibi asılan posterin terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven, meşru gösteren ya da bu yöntemlere başvurulmasını teşvik eden bir muhteva da içermediğinin anlaşılması karşısında; sanık ...’nin eyleminin propaganda suçunu oluşturmadığı görülmekte ise de, 2911 sayılı Kanunun 28/3 maddesinde düzenlenen suçun tüm unsurları itibariyle oluştuğunun kabulünde zorunluluk bulunduğundan, sanığın 2911 sayılı Kanunun 28/3 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar vermek gerekirken suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.