Esas No: 2017/1134
Karar No: 2017/5165
Karar Tarihi: 23.10.2017
Silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1134 Esas 2017/5165 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak
Hüküm : Sanıklar hakkında: 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’in, iddianamede anlatılan 27.11.2013 tarihli eyleminden dolayı açılan dava hakkında zamanaşımı süresince hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-T.C. Anayasasının 34. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 20, Birleşmiş Milletler Medeni Siyasal Haklar Sözleşmesinin 21, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11, Çocuk Hakları Sözleşmesinin 15 ve 2911 sayılı Kanunun 3. maddesi ile teminat altına alınan ve istikrar kazanmış uygulamaya göre ifade özgürlüğü kapsamında, ifadenin açıklanma yöntemlerinden biri olarak kabul edilen (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.09.2014 tarih, 147-376 sayılı ve 10.11.2015 tarih 2015/9-111-381 sayılı kararları vb.) "silahsız ve saldırısız toplanma hakkı", demokratik toplumun gelişmesinde temel değerlerden biriyse de, amacı suç teşkil eden bir toplantı ya da gösteri yürüyüşünün koruma alanı dışında kalacağında (2911 sayılı Kanunun 3. maddesi) ve bir nispi hak olması nedeniyle zorunlu hale geldiğinde meşru amaçlar için (Anayasa madde 34/2, AİHS madde 11/2) müdahaleye tabi tutulacağında kuşku yoktur.
Dosya kapsamında bulunan ses ve görüntü kayıtları ile bunlara ilişkin bilirkişi raporlarına göre; 20.03.2013 tarihinde Valilik Makamının 18.03.2013 tarihli oluru ile nevruz bayramı etkinliği adı altında düzenlenen ve olaysız dağılan toplantıda sanık ..."un, "Biji Serok Apo" şeklinde slogan attığı, sanık ...’in ise, toplantı düzenleme kurulu üyesi olan sanık ...’ın azmettirmesi ve talimatı doğrultusunda PKK/KCK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan"nın kırsalda örgütsel kıyafetlerle çekilmiş posterini platform üzerine astığı somut olayda; sanıkların eylemlerinin, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/9-69-99 sayılı ve Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 05.06.2002 tarih 5079-6668 sayılı kararlarında da işaret olunduğu üzere; "kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde" TCK’nın 215. maddesinde düzenlenen suçu ve suçluyu övme suçunun oluşturacağı, bu husustaki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu da değerlendirilerek, sanık hakkında 2911 sayılı Kanunun 24/3 maddesi gereğince kolluk marifetiyle işlem yapılması gerektiğinde şüphe bulunmadığının tespiti ile yapılan incelemede:
Ayrıntıları Dairemizin 09.02.2016 tarih, 2015/7466 E. 2016/1025 K. sayılı kararında açıklandığı üzere, olay tarihi ve yeri, sanıkların muhatap kitle üzerindeki etkisi, toplantının olaysız dağılmış olması da gözetildiğinde, asılan poster ve atılan sloganın terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven, meşru gösteren ya da bu yöntemlere başvurulmasını teşvik eden bir muhteva da içermediğinin anlaşılması karşısında, terör örgütünün propagandasını yapmak suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek;
Sanık hakkında TCK’nın 215. maddesinde tanımlanan suçu ve suçluyu övme suçunun unsurları ve cezalandırılma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının takdiri yerine, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde propaganda suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.