Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3560 Esas 2016/7292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3560
Karar No: 2016/7292
Karar Tarihi: 12.12.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3560 Esas 2016/7292 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan TCK'nin 267/1, 269/1, 62, 53, 58 maddeleri gereğince mahkum olduğunu hükmetmiştir. Ancak, hüküm fıkrasında yapılan bazı hatalar nedeniyle karar bozulmuştur. Bu hataların düzeltilerek hüküm fıkrasındaki ibarelerin değiştirilmesi ve sair yönlerin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri şu şekildedir:
- TCK 267/1: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu
- TCK 269/1: Suçun işlenmesinin ardından etkin pişmanlık gösterilmesi durumunda cezanın indirilmesi
- TCK 62: Adli sicil kaydına göre cezanın belirlenmesi
- TCK 53: Cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması
- TCK 58: Mükerrirlere özgü infaz rejimi
16. Ceza Dairesi         2016/3560 E.  ,  2016/7292 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    Hüküm : TCK’nın 267/1, 269/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın gerçek kimliğinin polis memurları tarafından yapılan çalışmalar neticesinde ortaya çıkması karşısında, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmayacağının gözetilmemesi, uygulamaya göre de; sanığın mağdur hakkında soruşturma başlatıldıktan sonra etkin pişmanlık gösterdiği nazara alındığında, TCK’nın 269/2 maddesi yerine 269/1 maddesi uyarınca indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Uygulama maddesinin "TCK"nın 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1. maddesi" yerine, doğrudan anılan Kanunun 267/1. maddesi olarak gösterilmesi,
    2-Hüküm fıkrasında suç adının "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" yerine "iftira" olarak yazılması,
    3-Sanık hakkında tayin olunan hapis cezasından etkin pişmanlık nedeniyle indirim yapılırken oranın “4/5” yerine 5/4” olarak gösterilmesi,
    4- Tekerrüre esas başka mahkumiyeti bulunduğu halde, suç tarihinden sonra kesinleşen Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/966 Esas, 2013/80 Karar sayılı ilamı ile verilen mahkumiyetin tekerrüre esas alınması,
    5-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “TCK"nın 267/1. maddesi” ibaresinin başına “TCK"nın 268. maddesi yollamasıyla” yine aynı bentteki “iftira” ibaresinin çıkarılarak yerine “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması”, hüküm fıkrasının ikinci bendinden “5/4” ibaresinin çıkarılarak yerine “4/5”, tekerrüre ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "sanık hakkında adli sicil kaydındaki tekerrüre esas Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2001 gün ve 2010/1061 esas, 2011/43 karar sayılı ilamı nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına", yine hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibareleri eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMK"nın 326/son maddesi gereğince tekerrüre esas alınan süre bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara