Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3808 Esas 2016/6875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3808
Karar No: 2016/6875
Karar Tarihi: 13.12.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3808 Esas 2016/6875 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davaya ilişkindir. Suç, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıdır. Sanığın, kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması suçunun oluşabilmesi için gerektiği belirtilir. Ancak sanık hakkında herhangi bir suç soruşturması olmadığı sırada polis memurları tarafından durdurulması ve kimlik istenmesi üzerine başkasına ait kimlik bilgilerini vermesi, resmi belge bulunmadığı için kabahat niteliğindedir. Mahkeme fıkrasında, adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda infaz aşamasında resen uygulama yapılabilineceği hatırlatılarak, TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması kararlaştırılır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi ve TCK'nın 267/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca sanık mahkum edilir.
16. Ceza Dairesi         2016/3808 E.  ,  2016/6875 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    Hüküm : TCK"nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK’nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği ya da kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda, sanık hakkında herhangi bir suç soruşturmasının bulunmadığı esnada, durumundan şüphelenilmesi sebebiyle görevli polis memurları tarafından durdurularak, kimlik istenmesi üzerine başkasına ait kimlik bilgilerini vermekten ibaret eyleminin beyan edilen kimlik bilgisine istinaden düzenlenmiş bir resmi belge de bulunmadığından 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen kabahat niteliğinde olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara