Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5929 Esas 2016/6417 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5929
Karar No: 2016/6417
Karar Tarihi: 01.12.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5929 Esas 2016/6417 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/5929 E.  ,  2016/6417 K.

    "İçtihat Metni"

    Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama, istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri elde etme ve istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.10.2015 tarihli ve 2015/114353 soruşturma, 2015/42123 esas, 2015/2397 sayılı iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2015 tarihli ve 2015/156 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine İlişkin İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2015 tarihli ve 2015/1212 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Şüpheli ... hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.07.2015 tarih ve 2015/57154 soruşturma, 2015/32636 esas, 2015/1828 sayılı iddianamenin, şüphelinin Savcılık ve Sulh Ceza Hâkimliğinde alman ifadelerinde twitter hesabındaki paylaşımların tarafına ait olmadığını belirtmiş olması dikkate alınarak şüpheli adına açılmış olan twitter hesabından yapılan paylaşımların nereden ve hangi bilgisayardan paylaşımda bulunulduğunun tespit edilmemiş olması ve bu hususta uzman bilirkişilerden rapor alınmamış olması gerekçesi ile İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.07.2015 tarihli ve 2015/122 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile iadesi üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca bu hususta İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne yazılan müzekkere neticesinde tanzim edilen 14.09.2015 tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alındıktan sonra düzenlenen 14.10.2015 tarihli ve 2015/114353 soruşturma, 2015/42123 esas, 2015/2397 sayılı iddianamenin, bu kez bilirkişi raporunun bir polis memuru tarafından düzenlendiği, tarafsız ve bağımsız uzman bilirkişi olarak kabul edilemeyeceği, şüphelinin twitter uygulamasının açtığı internet erişimi olan cihazlarla ilgili olarak inceleme yaptırılmadığı gerekçesiyle ikinci kez iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1 maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanunun 170/2 maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, tarafsız bilirkişi raporu alınmamasının iddianamenin iadesi sebebi olmadığı, kaldı ki, şüphelinin Savcılık makamında alınan 30.06.2015 tarihli beyanında ve İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hâkimliğinde yapılan aynı tarihli sorgusunda iddianameye konu edilen internet sitesinde yer alan yazıların kendisine ait olduğunu kabul ettiği ancak twitterden yapılan paylaşımların kendisine ait olmadığını adına sahte hesap açıldığını bildirdiği, şikayet dilekçesi ekinde yer alan ... isimli twitter hesabından yapılan 8 paylaşımdan 5"inin zaten şüpheli tarafından yazıldığı kabul edilen yazılara ilişkin link vermek ya da gazetede yayınlanacağını bildirmek şeklinde olduğu nazara alındığında, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, mahkemesince iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında toplanacak diğer delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden de kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde bir isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.12.2015 gün ve 94660652-105-34-13314-2015-E. 26180/81988 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.01.2016 gün ve 2015/416160 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I)Olay:
    Şüpheli ... hakkında “Devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri temin etme, Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama, istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri elde etme ve istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçlarından yapılan soruşturma sonucunda ilk önce İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 23.07.2015 tarih ve 2015/57154 soruşturma, 2015/32636 esas, 2015/1828 sayılı iddianamenin düzenlenerek İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi 31.07.2015 tarih ve 2015/122 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile “şüphelinin Savcılık ve Sulh Ceza Hâkimliğinde alınan ifadelerinde twitter hesabındaki paylaşımların tarafına ait olmadığını belirtmiş olması karşısında adına açıldığını iddia ettiği twitter hesabından yapılan paylaşımların nereden ve hangi bilgisayardan yapıldıklarının tespit edilmemiş ve bu hususta uzman bilirkişilerden rapor alınmamış olmasını” gerekçe göstererek iddianamenin iadesine karar verdiği, iade kararı üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 14.09.2015 tarihli bilirkişi raporunun tanzim ettirildiği, peşinden de sözkonusu bilirkişi raporu dosya arasına alındıktan sonra 14.10.2015 gün ve 2015/114353 soruşturma, 2015/42123 esas, 2015/2397 sayılı iddianame ile tekrar İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesine şüpheli hakkında kamu davası açtığı, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi bu kez de; 16.10.2015 tarih ve 2015/156 sayılı iddianame değerlendirme kararı ile “bilirkişi raporunun bir polis memuru tarafından düzenlendiği, tarafsız ve bağımsız uzman bilirkişi olarak kabul edilemeyeceği, şüphelinin twitter uygulamasını açtığı internet erişimi olan cihazlarla ilgili olarak inceleme yaptırılmadığı” gerekçesiyle iddianamenin ikinci kez iadesine karar verdiği, bu karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazında İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2015 tarihli ve 2015/2012 değişik iş sayılı kararıyla reddedilerek sözkonusu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

    II) Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1 maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, bu kapsamda tarafsız ve bağımsız bilirkişi raporu alınmaması nedeniyle iddianamenin iadesine karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.

    III)Hukuksal Değerlendirme:
    Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
    170. maddesinde; iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının ayrıntılı olarak belirtildiği, bu madde hükümlerine göre görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede şüpheli, şikayetçi, maktul, mağdur ve suçtan zarar gören ile açıklamasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimlikleri, şüphelinin müdafi, mağdur veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi, şikayetin yapıldığı tarih, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, suçun delilleri, şüphelinin tutuklu olup olmadığı, tutuklanmış ise gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların sürelerinin gösterilmesi gerektiği,
    174/1. maddesinde; iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin düzenlendiği, bu madde hükümlerine göre, aynı Kanunun 170. maddesine aykırı olarak ve suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan veya önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma hükümleri uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilebileceği,
    170/2. maddesinde; soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu,174/2. maddesinde; suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iadesine karar verilemeyeceği,
    Düzenlenmiştir.
    Yukarıda belirtilen kanun hükümleri ve soruşturma dosyası kapsamına göre;
    CMK"nın 174/1. maddesinde iddianamenin iadesi sebepleri gösterilmiş olup CMK"nın 170. maddesindeki şekil şartları dışında suçun sübutuna mutlak etki eden deliller toplanmadan dava açılması halinde iddianame iade edilecektir. Dosya kapsamına göre; şüpheli hakkında atılı suçlara katıldığına dair yeterli kanıt bulunduğundan kamu davası açılması için iddianame düzenlenmesinin kanuna uygun olduğu, mahkemenin kolluk görevlisi tarafından düzenlenen 14.09.2015 tarihli bilirkişi raporunu yeterli görmemesi halinde kovuşturma aşamasında yeniden bilirkişi incelemesi yaptırmasına engel bir durumun da olmadığı anlaşılmıştır.
    CMK"nın 170/2 maddesi uyarınca soruşturma evresinde toplanan mevcut delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu, bu nedenle Cumhuriyet savcısının dava açmasında zorunluluk halinin söz konusu olup, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ile yargılama sırasında sunulacak delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde;
    İsabet görülmediğinden, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.

    IV)SONUÇ VE KARAR:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile, İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2015 gün ve 2015/1212 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 309. maddesi gereğince Kanun Yararına Bozulmasına,
    Diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara