Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/451 Esas 2016/5636 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/451
Karar No: 2016/5636
Karar Tarihi: 14.11.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/451 Esas 2016/5636 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 2015 yılında TCK'nın 314/2. maddesine dayanarak haps cezası veren Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını değerlendirdi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazda, mahkemenin CMK hükümlerine uymadığı ve sanığın savunma hakkını kısıtlandığı belirtildi. Daire, konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından sonuçlandırılması gerektiğine karar vererek dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.
Bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır:
- TCK'nın 314/2. maddesi: 'Kamu kurum veya kuruluşlarının veri­sin­dek­le­rin ihtiyaç duydukları hallerde hukuka uygun olarak temin edilmemiş olması halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır.'
- 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi: 'Bu Kanunun 3'üncü maddesinde yazılı suçlar ile kamu kurum ve kuruluşlarının imkan, olanak ve kaynaklarını kötüye kullanmak suçlarından herhangi birini işleyenler, verilecek hapis cezası, bu Kanunun öngördüğü hapis cezasının yarısından bir kat fazlası kadar artırılır.'
16. Ceza Dairesi         2016/451 E.  ,  2016/5636 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Dairemizce verilen 17.06.2015 gün ve 2015/3626 Esas, 2015/1863 Karar sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle,
    Sanık hakkında iddianame ile uygulanması talep edilen ve mahkemece de uygulanan TCK"nın 314/2. maddesindeki hapis cezasının alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması, yine söz konusu temel cezanın nitelikli halini teşkil eden ve kanun gereği zorunlu olarak uygulanan 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi ile TCK"nın 314/2. maddesi ile belirlenen temel cezadan 1/2 oranında artırım öngörülmesi nazara alındığında, sanık hakkında uygulanması talep edilen suçun alt sınırı beş yıldan fazla olduğu, bu nedenle, mahkeme tarafından 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren CMK hükümleri uyarınca sanığa bir müdafii görevlendirilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 150/3-2. maddesine aykırı davranılması, sanığın savunma hakkının açıkça kısıtlanması anlamına geldiğinden bahisle Dairemizin kararının bozulması talep edilmiş olmakla;
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirilip, önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığı, konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunca sonuca bağlanmasının daha uygun olacağı anlaşıldığından, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara