Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19408 Esas 2022/15249 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/19408
Karar No: 2022/15249
Karar Tarihi: 03.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19408 Esas 2022/15249 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen bir mahkumiyet hükmü temyiz edilmiş. Sanıklar hakkında nitelikli hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarından hüküm kurulmuş. Ancak, nitelikli hırsızlık suçundan verilen hüküm, yeterli kanıt bulunmadığından bozulmuştur. Güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı hatırlatılarak, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir. Dosya, Asliye Ceza Mahkemesine gönderilerek yeniden karar verilmesi istenmiştir. 5271 sayılı CMK'nın 288., 289., 294., 298., 301., 302/2. maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesi ve 7/2. maddesi hakkında detaylı bilgi bulunmaktadır.
6. Ceza Dairesi         2021/19408 E.  ,  2022/15249 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve güveni kötüye kullanma
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanıklar müdafiinin “..şirketin çalışanlarının vekalet ilişkisine dayanarak işlem yaptıkları suçun unsurlarının oluşmadığı beraatlerine karar verilmesi gerektiğine..” dair temyiz dilekçesinde gösterilen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden CMK'nın 288. ve 289. maddeleri kapsamında olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
    1-Sanıklar hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde,
    Oluş ve dosya kapsamında sanıkların aşamalara alınan ifadelerinde, bir dönem katılana ait iş yerinde çalıştıklarını, 23.09.2015 tarihinde iş yerinin anahtarını mülk sahibi tanık ...’a teslim ederek 07.10.2015 tarihinde işten ayrıldıklarını, kişisel eşyalarını almak için 17.10.2015 tarihinde mülk sahibinden iş yerinin anahtarını istediklerini, mülk sahibinin çalışanı tanık ...’ın anahtar ile iş yerini açması sonrası eşyalarını alarak iş yerinden ayrıldıklarını savundukları; tanık ...’ın aşamalarda alınan ifadelerinde kapıyı anahtarla açtığını ancak içeri girmediğini sanıklar içeride 10 dakika kadar kaldıktan sonra kırtasiye raflarından aldıkları bir poşetle çıktıklarını, ne aldıklarını göremediğini beyan ettiği, sanıkların katılanın eski çalışanları olduğu ve suça konu eşyaların da hangi tarihte iş yerinden alındığına ilişkin herhangi bir tespitin de yapılamadığı dikkate alındığında, hırsızlık suçundan hükümlülüğü için kuşkudan uzak, kesin ve yeterli kanıt bulunmayan sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca kısmen tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
    2-Sanıklar hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde ise,
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin öncelikle bu nedenle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca kısmen tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için ... 5. Asliye Ceza Mahkemesine, karardan bir örneğin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 5271 sayılı CMK 307/5. maddesi uyarınca yeniden verilecek hükmün önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacağının gözetilmesine, 03.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara