Esas No: 2022/9447
Karar No: 2022/15498
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/9447 Esas 2022/15498 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/9447 E. , 2022/15498 K.Özet:
Sanık, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 35/2. maddeleri gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmış; ancak infazın durdurulmasıyla beraber taraflar arasında uzlaşma sağlanarak mahkûmiyet hükmü ortadan kaldırılmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, infazın durdurulmasına yönelik kararın, sanığın kazanılmış hakkı oluşturmayacağı, dolayısıyla uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur. Daire, kararın usulen kesinleşmediği gerekçesiyle kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 maddesi, nitelikli hırsızlık suçunu kapsamaktadır; 142/1-b maddesi ise, basit hırsızlık suçunu düzenlemektedir. 35/2. madde ise, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hakkında hüküm içermektedir.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 35/2. maddeleri gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2015 tarihli ve 2013/186 esas, 2015/119 sayılı kararının temyiz edilmeden kesinleşmesini müteakip, 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik doğrultusunda infazın durdurularak dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin ... Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli ve 2013/186 esas, 2015/119 sayılı ek kararını takiben, taraflar arasında uzlaşma sağlandığından bahisle mahkûmiyet hükmünün ortadan kaldırılarak kamu davasının düşmesine dair ... Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2013/186 esas, 2015/119 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 15.03.2022 gün ve 94660652-105-34-26465-2021-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.04.2022 gün ve 2022/40867 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359 esas, 2006/7944 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, ... Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2015 tarihli kararında inceleme konusu sanıkla birlikte iştirak halinde suç işleyen diğer sanık ...'un anılan karar aleyhine temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 21/05/2019 tarihli ve 2019/1767 esas, 2019/8657 sayılı kararı ile suça konu eylemin basit hırsızlık değil nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğundan bahisle 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usul Kanunu'nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının korunması suretiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla; anılan Yargıtay ilâmında da kabul edildiği üzere, sanığın mağdura ait alışveriş arabasının içerisindeki çantayı çalması şeklindeki eylemi sebebiyle 5237 Kanun'un 142/1-b maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken anılan Kanun'un 141/1. maddesi gereğince cezalandırıldığı somut olayda, yerel mahkemenin yanılgılı uygulaması nedeniyle ortaya çıkarmış olduğu sonuç esas alınmak suretiyle, sanığın asıl olan nitelikli hırsızlık eylemi sebebiyle uzlaştırma hükümleri uygulanamayacağı halde, cezanın infazının durdurulmasını müteakip uzlaştırma işlemleri yapılarak, taraflar arasında uzlaşma sağlandığından bahisle mahkûmiyet hükmünün ortadan kaldırılması ile kamu davasının düşmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin 28/02/2017 tarihli 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, ilgilinin kendisine veya adına tebliğ yapılabilecek kimselere, belirtilen adreste kanunun gösterdiği usullere göre daha önceden bir tebligatın yapılmış olması gerekmekte olup, sanığın sorgusunda belirtmiş olduğu adresine daha önce her hangi bir geçerli tebligat yapılmamış olması nedeni ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; ... Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2013/186 esas, 2015/119 karar sayılı kararının usulen kesinleşmediği belirlenmekle, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, gerekçeli karar sanığa usulüne uygun tebliğ edildikten ve karar kesinleştikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.